ARSLAN GÜVEN YAZDI... KADIKÖY?DE ?HANIM?ELİ...
Farklı, özel bir akşamdı. Kadıköy ne güzeldi. Erkeklerin pislettiğini bayanlar temizledi ve çocuklar heyecanlıydılar. 50 bin bayanla maçı seyretmek 50 bin ön yargısız bir çift gözle 22 kişiye pür dikkat kesilmek fazlasıyla ilginç ve bir o kadarda keyifliydi?
Bu ilk yaşanan bir olaydı dünyanın futbolunda. Aslında bir ceza vardı ama ceza kadınlar ve çocuklara yaradı…
Aykut Kocaman’da söyledi ‘Cezanın en güzeli’ diye. Evet, cezanın içinde yaşanan, bu karnavala dönüşen futbol olayı da ilk kez Fenerbahçe’yle yaşandı…
Tam bir bayram ve karnaval vardı ve de öylece yaşandı.
Ve kadınlar, Rakip takım formalarıyla gelen kadınlar, futbolun erkek dünyasının aksine, kavga etmeden, küfür etmeden, iç içe olabileceklerini de gösterdiler.
Hoş çokbilmiş yazarlar ‘bu ne ya, bu erkek işi’ deseler de, onlara en güzel cevap kadınlardan geldi, ‘Ofsaydı da biliriz çayı demleriz, çocuk da bakarız’…
Futbolcunun yaptığı sıradan bir başarı hareketini ödüllendiren alkışlara bıyık altında gülen zorlama spor yazarları da şu nu bilmeli ki, ne olursa olsun küçük büyük, bir insan hareketini desteklemek bir anne, bir insan tavrıdır. Bir düşünün bakalım, sizi kaçkere bir çabanız da alkışladılar. Ya siz hangi başarı da kendizi o başarının önüne koymadan alkışladınız…
Çok fazla detay vardı ama önemlisi tek bir ağızdan söylenen şarkılar ve destek sloganlarının coşkusuydu…
Yüzler mutluluğun fotoğrafında geceyi resmediyordu.
Şimdi yazarken yeniden stada gittim!.. Nurcan, Barış ve Nurettin’le maçı seyrediyorduk bir yandan da maç kritiği yapıyorduk her Türk insanı gibi.
Oysaki onlar ön yargısız ve destekleriyle vardılar.
90 dakikanın aksine üç saat hiç susmadılar hep destekteydiler. Ve rakip takımı da her şeye rağmen alkışladılar. Ne çok ders yaşandı o 90 dakika boyunca…
Erkeklere düşen de, kadını çalıştırıp kahvehane beyliği sürenler gibi geyik üretmek oldu çaresiz…
Dişi Kanarya’ların her biri çok coşkulu ve ateşli birer taraftardı… 12 numaraydı ve çokça hak etmişlerdi…
Kadınların bu coşkusu maçın bile önüne geçti. Kimse maçın skoruna bile takılmadı. Ama ‘O’ son saniye hakemin yanlış kararı burktu coşkuyu. İslam Çupi ağabeyimizi de daha anlamlı andık bir kez daha…
Kadınlar, kadınlarımız ve çocuklarımız, gecenin sıcaklığını sınırsız yaşanan sarı lacivert bir coşkuyla yaşattılar bize…
Bu büyük taraftarınla çok yaşa Fenerbahçe…
Evet, farklı ve özel bir akşamdı. Kadıköy ne güzeldi. Erkeklerin pislettiğini bayanlar temizledi bir kez daha ve çocuklar heyecanlıydılar…
Bu toplumsal bir hareket, bu birlikteliği bir de her alanda gösterebilsek…
Örneğin kafalarına göre ekmeğe zam yapıldığında…
Örneğin emeğin korsanı yapıldığında…
Örneğin aynı maliyetle yapılan simidi semtlere göre farklı fiyatla sattıklarında…
Örneğin elektrik, su doğalgaz ve benzini bile bile pahalı çok pahalı olduğunu söyleyerek sessiz kalışlarımızda yeter diye düşündüğümüzde
Örneğin okumak, okuyabilmek için harçları çaresiz kabullenişlerimizde
Örneğin öğrenciye 70 TL ye akbil nasıl olabilir düşüncelerimizi haykıramadığımızda
Örneğin halk sağlığını hiçe sayarak altın aradıklarında, nükleer santral açmaya kalktıklarında…
Asgari ücret ve emekli maaşla yaşarken çaresiz kaldığımızda…
Bu akşamki sivil toplum coşkusunu ve birlikteliğini gösterebilsek, ah ne güzel olacaktır yarınlar...