BOYNU BÜKÜK ŞARKILAR...
Albümler çıkar ve içlerinde dizi dizi şarkılar. Birkaçı çok sevilir kendi tabiri ile patlar "hit" olur? Onları çok severiz. Artık bizimdir o hit şarkılar. Kimi göz yaşlarına meze, ekiz yüreklere melhem, kimi şarkılar da neşemize ortak olur yıllar boyu dinlenir. Hayatın birer parçası, duygularımızın sığınağı olurlar. Peki o şarkıların altında ezilen öne çıkamayan diğer şarkılar!
Onlarda en az hit olanlar kadar emek görmüştür. Sahibinin göz nurudur, gönül sesidir…
Evet, nice albümlerde gözden ırak yitip giden unutulmuş şarkılardan söz ediyorum…
"Boynu bükük şarkılar" dan…
Dün Kurtuluş son durakta bulunun Şenyaylar kardeşlere ait stüdyodaydım. Ferdi Tayfur'un çağrısına kulak verip yanına gittim. Sağlığı pek yerinde, değim yerindeyse zıpkın gibi. Yepyeni bir çalışma içine girmiş. 18'lik delikanlı gibi heyecanlı…
"Nedir?" dedim anlattı; "…hiç acelem yok" dedi. "sindire sindire çalışıyorum. Benim eski albümlerden öne çıkamamış şarkıları Özcan Şenyaylar ile tekrar ele aldık. Onları yepyeni orkestrasyon ile elden geçirip, özüne sadık kalarak bozmadan tekrar yeni bir albümde toplayacağız. Benim boynu bükük şarkılarım boyunları bükük bir köşede kalsınlar istemedim" dedi. Albümün ne zaman piyasaya çıkacağı belli değil. Ancak adı belli "Benim Boynu Bükük Şarkılarım"…
Müzik dünyasına onlarca hit şarkı vermiş, milyonlarca albüm satmış Ferdi Baba'nın bu heyecanı pek hoşuma gitti. Neden boynu bübük kalsın şarkıların? Neden onlara ikinci bir şans verilmesin?
Dün stüdyoda bir de Yunanistan'dan misafiri vardı Ferdi Tayfur'un. Dünyaca ünlü klarnet ustası Vasil Panayortopulos. Ferdi Baba ile Özcan Şenyaylar stüdyoda çalışırken "şu şarkılara içli içli klarnet sesi ne de hoş olurdu" demişler. Özcan "Ah… Vasil daha dün buradaydı ona çaldırırdık" demiş. Ferdi Tayfur işini seven adam, üşenmemiş tutmuş Vasil'i Atina'dan İstanbul'a davet etmiş. Bütün masraflarını cebinden karşılayıp misafir etmiş. Anlayacağınız iş çok ciddi. Albümü merak içinde bekliyorum. Vasil stüdyoda çalarken denledim. Adam klarneti hakkı ile çalıyor. Ferdi Tayfur'a göre gönülden çalıyor. Tam sorucak oldum "bizim de dev gibi klarnetçilerimiz Hüsnü Şenlendirici'miz, Serkan Çağrı'mız, Karaali'miz, Kirpi'miz var onlar dururken neden Vasil"… Sormadım, cevabını kendi kendime buldum. Çünkü müzik evrensel, müziğin dini, dili, milliyeti yok, renkleri çok. Vasil'in tarzı kendisine has. Vardır bir bildikleri, müzisyen adamın işine karışılmaz.
Bu arada Vasil ile ilgili başka haberler de vereyim. Sezen Aksu ile Vasil Panayortopulos birlikte bir dizi konser çalışması yapacaklarmış. Öyle hemen yarın değil. Sanırım önümüzdeki bahara veya yaza. Şu sıralar proje üzerinde konuşuluyormuş… Bir diğer haber de Vasil ile Özcan Şenyaylar birlikte enstrumantal bir albüm yapacaklarmış. Meraklılarına şimdiden duyurulur…
VE BİR NOT…
Ey müzik dünyasının "artık iyi şarkı çıkmıyor"diyen bazı uyuyan güzelleri! Ferdi Tayfur'un projesi hepinize ders ola. Bir zamanlar piyasaya çıkan albümlerde nice hit olmayı bekleyen, o günlerde öne çıkamamış şarkılarınızı bir eşeleyin bakalım. Masrafı az, şarkıları hazır eski –yeni albümler olmaz mı onlardan? Bal gibi olur. Bence Ferdi Tayfur'un bu çalışması herkesi harekete geçirecek. Tıpkı nostalji furyası gibi pek çok sanatçı eski albümlere, şarkılara şöyle bir dalacak. Ve göreceksiniz ne şarkılar ne boynu bükük şarkılar yeniden "hit" olup doğacak…