ÇİÇEK OLUN KIZLAR
Şaşırtıcı olan, stil görmek isteyen halkı sürekli saçma sapan tartışmalara maruz bırakarak daha çok tanınmayı ve ünlü olmayı hedef alan kızların bu oyunlarının fark edilemeyeceğini düşünmeleri de düşündürücü değil mi?
Kendine özgü bir modacı, namı değer ‘Nurella’. Nur Yerlitaş. Bozuk Türkçesi ile sevimli bir ikon! İvana Sert. Ünlülerin stil danışmanı, cool duruşu, saç tasarımı konusundaki uzmanlığı ile tanınan karizmatik bir jüri üyesi Kemal Doğulu. Doğulu gerçekçi yorumları ile çok seviliyor. Ve yıllar önce BBG adıyla tanınan ve Türkiye’yi kendine bağlayan bir programın da sunuculuğunu yapan Öykü Serter. Artık konunun nereye gittiğini siz de anladınız… İşte Benim Stilim.
İşini çok iyi yaptığını düşündüğüm bir sunucudur Öykü Serter. Öykü’lü bu Proje de şimdiki dönemin şartlarına göre uyarlanınca seyirciyi yakaladı. Yani bu Öykü de yine tuttu.
İlk sezonu Show TV’de gösterilen ‘Bu Tarz Benim’ sezon sonunda TV dünyasının parlayan yıldızı Acun Ilıcalı’nın yeni kanalı TV 8’e ‘İşte Benim Stilim’ adıyla kaptırıldı.
Her şeyi çabuk tükettiğimizden olacak ki, durup bir düşündüm ‘Bu program daha ne kadar devam edebilecek’ diye… Çünkü ikinci sezon TV8’de biter bitmez, ki biz daha bu sezonu sindiremedik yeni sezon hemen başlatıldı. Bir çok karakter tanıdık. Oyunculuk yapan, şarkı söyleyemeye çalışan, dans eden, dedikodu yapan… Bu programda yaşananlar gerçek mi? Bunu bazen Nurella da soruyor. “Sen gerçekten mi ağlıyorsun, sen gerçek misin canım” diye… Evet ben de tam bunu soruyorum.
Bu yeni sezon kızlarının hepsi birbirinden ilginç. Güzellik on numara, yetenekler ehhh.. o da var diyelim. Fakat önceki yarışmacıları öyle iyi ezberlemişler ki, sufle almadan oyun çıkartıyorlar. Ekranda hemen belli oluyor bu davranışlar. Şaşırtıcı olan, stil görmek isteyen halkı sürekli saçma sapan tartışmalara maruz bırakarak daha çok tanınmayı ve ünlü olmayı hedef alan kızların bu oyunlarının fark edilemeyeceğini düşünmeleri de düşündürücü değil mi? Programda dış ses olsa mesela, küçükken öğretmenlerimizin yüksek ses çıkarttığımızda bize “Çiçek Olun” komutu ile çiçek olan bizler gibi oyunu bırakıp gerçekten çiçek olabilirler mi? Jüri o kadar sabırlı ki, ben olsam asla dayanamazdım. Bravo doğrusu… Gözlük takarak yaptıkları eylem ile ne kadar rahatsız olduklarını da belli ettiler. Artık kavga, hakaret prim yapmıyor. Herkes samimiyet ve iyi niyet arıyor.. Madem önceki yarışmacıları örnek almışsınız, madem bir stratejiniz bir matematiğiniz var o zaman ilk sezon ve son sezon arasında kendinize bir doğru orantı oluşturun.. Bu tarz yarışmacıların programa zarar verdiğini ve yapımcıların yarışmacı seçerken daha dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. İlk sezondaki tercihleri hatırlayın! Bence ilk sezonun yerini kimse dolduramaz.
Yarışmada 17 yaşında bir kız var. O platforma uygun olmadığını düşünüyorum. ‘Türkiye’nin en stil kadını’ ünvanı için 17 yaşındaki birinin hem görüntü, hem de yaş olarak tezat yarattığını gözlemliyorum. Teoman, “daha 17 on yedi..on yediymiş..” derken böyle bir 17’yi kast etmemiştir herhalde…
Bana Her Şey Yakışır…
Yazımın sonunda size Kanal D’de bir süre önce çok başarılı bir gündüz programı olan ‘Bana Her Şey Yakışır’ adlı programı hatırlatmak isterim.
Deneyerek giden, hatalarını çabucak değiştirebilen ve samimiyet duygusunu izleyiciye geçirmiş, Cengiz Abazoğlu’nun değerli yorumları ile fark yaratan bir formattı. Yapımcıları her sezon yeni bir aksiyon ile izleyiciyi hep kendine bağlamayı başarmış hem reyting hem de ‘share’ yani izlenme payı ile izleyiciyi yakalayan bir program olmuştu.
Her hafta yarışan kişilerin değişkenliği formatı da sıkıcı olmaktan kurtararak kanaldaki sürekliliğini sağlamıştı. Dünya ülkelerine de satılan bu ‘Türk Formatı’nın yayından kaldırılışını en azından ben doğru bulmadım.
“İşte Benim Stilim” için başarılarının devamını temenni ediyorum. Yazan bir televizyoncu olarak kişisel fikirlerimi paylaştım. Bağlanmayın sadece eğlenin…
Her şey ve herkes geçici unutmayın!