PASCAL’A SİYAH DEMEK!
Hakan Hatipoğlu Survivor’da Pascal Nouma ile yaptığı tartışmada onu zenci, olmasından Türkiye’de yabancı olmasından vurmaya, incitmeye çalıştı. İşte sade ve anlaşılır gerçek bu. Bu gerçeği değiştirmeye çalıştığınızda, değişen sadece sebepler ve bunun neden değiştirmeye çalıştığınız geliyor akla.. Olayın kendisi ne yazık ki değişemiyor. Öyle olsa zaten ’tarih’ ne düzeltmelere gebe olurdu kim bilir?
Hadi bu gün değişik bir şey yapalım ve bir diziyi, bir programı değil de eleştirenleri eleştirelim. Aynı işi yapıyor da olsak yanlış yapmayacağız diye bir şey yok elbette… Yazıya böyle başlayınca da lafın bir meslektaşıma doğru gittiğini anladınız artık.
Yazılarını ilgiyle okuduğum Yüksel Aytuğ bugünkü yazımın konusu. Aytuğ’un yazısının içeriği Survivor’daki Hakan, Pascal tartışması.
Pascal, geçtiğimiz günlerde Survivor’daki konseyde daha önceden tartıştığı Hakan Hatipoğlu’nu ırkçılıkla suçlamış, program içinde Hakan’ın bir arkadaşıyla ‘siyah battaniyeyi ver’ şeklindeki bir diyaloğunu da bu suçlamasına gerekçe göstermişti…
Aytuğ yazısında Hakan Hatipoğlu’nu iyi tanıdığını kesinlikle ırkçılık yapmayacağını, böyle bir karakteri olmadığını yazmış.
Aytuğ yazılarında tanıdıklarının karakterlerine göre neyi yapıp neyi yapmayacaklarını bilebilir, nasıl davranacakları konusunda öngörülerde de bulunabilir. Ancak kişiler farklı durum ve ortamlarda sıra dışı işler yapabilirler. Bir küfür, bir benzetme bazen da istemeden de olsa ırkçılığa giden ithamlarda bulunabilirler.
Hakan Pascal ile olan tartışmasında daha ilk andan itibaren ayrımcılığın sinyallerini vermiş ve konuşmalarını hep ‘bizde böyle’ şeklinde tamamlayarak Pascal’ı ötekileştirmeye başlamıştı. Hakan’ı ben yakından tanımasam da bu diyaloglara gözlerimle şahit oldum.
En ağırından bir örnek versek; Tahrik olan birinin başka birini öldürmesinden sonra nasıl ‘yaa bu hiç de adam öldürecek biri değildi’ şeklinde savunamıyorsak, bu anlamda yapılan tartışmada da Hakan’ı savunamayız. Hakan Pascal’ı bedenen öldürmemiş de olsa ‘hayat’ kadar anlamlı değerlerine saldırmıştır. Kimliğini kişiliğini hiçe saymış ve onu değersizleştirmek için ağzına gelen her sözü söyleyerek onu incitmeye çalışmıştır.
Bunu Aytuğ ‘ben Hakan’ı tanıyorum, böyle şey yapacak biri değil.’ Şeklinde savunursa, meslektaşım da olsa, yazılarını ilgiyle ve beğeniyle okuyor da olsam ‘orda dur’ diyebilirim.
Haa, şunu söylese bir nebze anlayabilirim. Hakan, ağır tahrik, kızgınlık ve istemeden böyle şeyler yaptı. Evet bu doğru olabilir. Ama birine ‘sen bizden değilsin’e giden cümleler kurmazsın. Ya da rengi siyah olan bir arkadaşın yanındayken ‘Bana siyah battaniyeyi ver’ demezsin. Üstelik battaniyenin rengi siyah bile değilken… Diyorsan bir şey demek istersin. Hakan’da bir şey demek istemiştir. Aytuğ bunu anlamak istemese de Pascal çok iyi anlamıştır. Pascal bunun üzerinden prim yapmaya mı kalkmıştır? Bu durumu oya mı çevirmeye çalışmıştır? Belki de bu durum, konuyla ilgisi olmayan başka bir doğru olabilir. Burada Pascal haksız da olabilir. Ama bunlar Hakan’ın Pascal’a demek istediklerini değiştirmez.
Aytuğ, adam öldüren birini ne şekilde ve hangi sebeple olursa olsun savunurken ‘ya biz millet olarak aslında katil değiliz’ şeklinde savunabilir mi? Aytuğ ‘Biz Türkler renk üzerinden ırk ayrımı yapmak nedir bilmeyiz’ diyor. Evet bence de Türkler ‘ırkçı’ bir millet değil. Aytuğ’a katılıyorum. Ancak buradan bir de soru sormak istiyorum. ‘Hangi millet ırkçı sizce?’ kızmayın bana ama gerçekten bu yazınız olmamış. Birinin yaptığı kişisel bir hatayı tüm milleti arkanıza alarak savunmaya çalışmak… olmadı yaa…
Hakan Hatipoğlu Survivor’da Pascal Nouma ile yaptığı tartışmada onu zenci, olmasından Türkiye’de yabancı olmasından vurmaya, incitmeye çalıştı. İşte sade ve anlaşılır gerçek bu. Bu gerçeği değiştirmeye çalıştığınızda, değişen sadece sebepler ve bunun neden değiştirmeye çalıştığınız geliyor akla.. Olayın kendisi ne yazık ki değişemiyor. Öyle olsa zaten ‘tarih’ ne düzeltmelere gebe olurdu kim bilir…