Bir facia ile yıkılan yuvalar, yiten hayatlar hayaller, öksüz kalan çocuklar, tarifsiz ızdıraplar... Aslında bütün bu karanlık tabloda her seferinde özümüzle burun buruna geliyoruz, her seferinde... Aslında biz buyuz işte! Dayanışma geleneğimizin kökleri çok derinde… Sadece özümüzü hatırlamakta geç kalıyoruz bazen. Oysa “Biz” olmak için karanlık günleri beklemesek, her doğan yeni günü birbirimize el vermek için bir fırsat olarak görebilsek... Trafikte birine yol verirken, zorda olana gülümserken, teşekkür sözcüğünü karşımızdakinden esirgemezken farkına varsak bir olduğumuzun. Günün sonunda, eve yorgun argın döndüğümüzde yüzümüzde birbirimizin davranışlarından oluşan bir puzzele olduğunun ayırdına varabilsek...

Kurulduğumuz 1992 yılından bu yana YEKÜV (21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı) olarak bir amacın etrafında kenetlendik, eğitim hakkından yararlanmayan tek çocuğumuz tek gencimiz kalmasın diye uğraşıyoruz. Hepimiz tesadüfen bir kavşakta karşılaştık. Çoğumuz birbirini tanımıyordu bile, ortak bir amacın etrafında çabalarken tanıdı.

Çektiğimiz tüm sıkıntıların temelinde eğitim ve onun ayrılmaz öğesi kültür eksikliğinin olduğunu düşünen ve çözümün bir parçası olmaya karar vermiş bizler.

Her genç, her çocuk bizim için bir umuttu.

Vakfımızın kapısını çalan her evladı kendi evladımız bildik.

Onların ihtiyaçlarına cevap verebildikçe, onların yüzünde gülümseme gördükçe güçlendik.  Maddi manevi küçücük bir katkı ile nelerin değişebileceğini gördükçe daha çok motive olduk.

Şimdilerde, pandemi sürecinde kaybettiğimiz doktor ve sağlık çalışanları anısına eğitim fonu kurarak yüz tıp öğrencisine daha karşılıksız eğitim bursu sağlamak ve yüzlerce mevcut bursiyerimizle birlikte “Mutlu Toplum” düşümüze doğru yol almanın heyecanı içindeyiz.

Bu satırları okuyan tüm eğitim dostlarımı anlamlı çabamıza ortak olmuş sayıyor ve saygıyla selamlıyorum.

H. Işın Özdemir

YEKÜV Başkanı