İLK KEZ BU KADAR ’BEN’ DİYORUM. MAZUR GÖRÜN!
Oğuz Oktay YÜCESAN Yazdı...TV8’e neden girdim onu anlatmak istiyorum. Survivor ve Göz6 programlarında bir kural var. Yarışmacılar birbirleriyle kıyasıya tartışıyorlar. Birbirlerine her türlü hakareti yapıyorlar. Ancak kesinlikle birbirlerine fiziki müdahalede bulunamıyorlar. Eğer bulunan olursa diskalifiye ediliyor. Yani oyundan atılıyor...
Nasıl? Anladınız değil mi ne demek istediğimi. Eğer istenirse en cahili, en okumuşu, en sinirlisi, en küstahı, en pisikopatı bile birbirine dokunmadan tartışabiliyor. Konuşabiliyor. Hatta birbiriyle takım olup ortak çıkarları için yarışabiliyor.
İşte olay bu. Lütfen buna çok dikkan edin! Mesaj burada.
Sosyal medyada hiç ahkam kesmedim. Üst perdeden sallamadım. Kimseye özlü sözler, tavsiyeler, hayat dersleri vermeye kalkmadım. Bunları yapanları da eleştirmedim, yadırgamadım. Zaten böyle bir hakkı da kendimde hiç görmedim. Sadece gördüğümü, olduğumu paylaştım. Olanları izledim. Bazan dehşeti yaşadım, bazen de en masum duyguları, ağladığımda oldu... güldüğüm de..
Hiç duymadığım sözler gördüğümde, gözlerim açıldı, tekrar tekrar okudum. Dehşete düştüğüm resimler, videolar izlediğimde içime kapandım. Üzüldüm.
Biri rahatsızlandığında, hatta hatta biri öldüğünde ‘beğen’i tıklamadım. Tanıdığım biriyse mutlaka aradım. Gittim. Üzüntülerimi anlattım.
En yakınlarıma sosyal medyadan birşeyler söylemeye, ima etmeye, ders vermeye kalkmadım. Bir de neyi önemsedim biliyormusunuz. Kimseye yüz yüze söyleyemeceğim, yapamayacağım hiçbir şeyi sosyal medya üzerinden denemedim.
Bir şeyi çok yadırgadım sadece paylaşmadan geçmeyeceğim. Güzelce kızların, yakışıklı çocukların özellikle portrelerini günde defalarca her açıdan, ama her açıdan çekerek koymalarını çok yadırgadım. Bir de onları beğenen aynı kişilerin, aynı yorumlarını okudukça güldüm. Bunların ne çok perspektifi, ne çok zamanı varmış diye düşündüm. Neden yapar ki insan böyle bir şeyi... En çok da kendileriyle sorunları var besbelli... Az daha yaratıcı olabilselermiş keşke...
Neyse bu kadar sosyal olmak yeter bence. ‘BEN’ TV8 seyrediyorum. Yaz siz? Tabii film seyretmediğim zamanlarda. Survivor, O ses ve Göz6 bunlara bakıyorum. Asıl zamanlarımı film seyretmeye ayırıyorum. Tabii gerçek hayatta arkadaşlarıma, dostlarıma ayırdığım zamanların dışında. Sosyal medyadaki arkadaşlarım üzülmezse onları hiç ama hiç yapacak birşeyim yoksa hatırlıyorum. Sıkı bir yürüyüşten sonra mesela.. ciddi yorgun dönüyorum. Koltuğa çöküyorum... bir kaç dakika nefeslenmeye çalışıyorum. Elimde telefon ‘Haydi Paylaş’ ki onlarda yürüsün diyorum..
TV8’e neden girdim onu anlatmak istiyorum. Survivor ve Göz6 programlarında bir kural var. Yarışmacılar birbirleriyle kıyasıya tartışıyorlar. Birbirlerine her türlü hakareti yapıyorlar. Ancak kesinlikle birbirlerine fiziki müdahalede bulunamıyorlar. Eğer bulunan olursa diskalifiye ediliyor. Yani oyundan atılıyor...
Nasıl? Anladınız değil mi ne demek istediğimi. Eğer istenirse en cahili, en okumuşu, en sinirlisi, en küstahı, en pisikopatı bile birbirine dokunmadan tartışabiliyor. Konuşabiliyor. Hatta birbiriyle takım olup ortak çıkarları için yarışabiliyor.
İşte olay bu. Lütfen buna çok dikkan edin! Mesaj burada.
Toplumsal yaşama kurallarımızı yeniden gözden geçirmenin zamanı geldi. Ortak yaşayabilmeliyiz. Tartışıp, bağırışıp, küfürleşebilmeliyiz... Bazen şuursuzlaşıp saldırganlaşsakda birbirimize dokunmamalıyız. Çünkü ortak çıkarlarımız var. Aynı dünyada yaşıyoruz. Sorumluluklarımız ailelerimiz var. Oyun dışında kalmak sadece kendinize değil, sevdiklerinize, ailelerinize de büyük ihanet anlamı taşıyor...
Şunu demek istiyorum. DOKUNMAK YASAK OLSUN. Bu kuralı katılaştıralım. İdam gelsin diye bas bas bağıracağımıza, biri ölünce taziye kuyruğuna gireceğimize, uçan tekmeleri, şemsiye ile şöför döğmelerini heyecanla izleyeceğimize çoook daha geriye gelip BİRBİRİMİZE FİZİKSEL MÜDAHALEYİ yasaklayalım. İşte bunun cezası ağır olsun. Oyun dışı kalsınlar. Affetmeyelim. En korkutucu ceza bu olsun. Tabii ki idam olmasın. Hemen vahşileşmeyelim.