BİR YUDUM; EDİP AKBAYRAM...
Edip abi;
Çocuk felci geçirdiğinde 9 aylıkmış.
Antep sokaklarında koşan çocukları gördüğünde kimse üzülmesin diye göz yaşlarını saklar, acısını, içine atarmış.
Ele avuca sığmaz mış,
’Harekette bereket var’ dese de ucuz kahramanlıklardan hep uzak durmuş..
Devrimciydi.
Sözü dinlenendi.
Kavgayı sevmezdi.( ekmek kavgası hariç)
Devrimci marşlar söylenirken bir anda herkes susup
onun sesi duyulsun istenilirmiş..
Sesi güzeldi, sesi etkiliydi.
Israrlar üzerine Lise yıllarında aldı mikrofonu eline. bir daha da bırakmadı
Üniversite sınavlarıa girdi Diş Hekimliğini kazandı.
Müzik ağır basınca beyaz gömleğini üstünden çıkardı.
Çeşitli müzik yarışmalarından binlere yakın ödüller aldı.
'Aldırma Gönül ve Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz"parçalarıyla satış rekorlarını kırdı.
Altın Plaklar kazandı.
Artık tanınan, dinlenen, şarkıları milyonların ağzında söylenendi.
Altın yıllarında yasaklandı.
Şarkıları ekranda radyoda çalınmıyor.
Plaklarının kasetlerinin satışına izin verilmiyordu.
Zor günler peşine takılmıştı.
'tarzını değiştir' diyenlere kapılarını kapadı.
Elde avuçta ne varsa tükenmişti.
Eşi Ayten Hanım ilacı oldu.
Birlikte omuz omuza vererek direndi.
Halk konserleriyle ayakta kalmaya çalıştı.
Yılmadı pes etmedi.
Eğilmedi. Asla bükülmedi.
Genç müzisyenlere örnek oldu.
Kimden duydum ya da nereden okudum ya da izledim
bilmiyorum ama şu sözü beynime çiviledim;
Adam olmak kolaydır önemli olan adam gibi adam kalabilmektir.
Tıpkı Edip Akbayram gibi...
Tıpkı eğilmeden el etek öpmeden ayakta kalan diğer sanatçılar gibi