İSTANBUL’UN 567. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN
İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı...
Önce hafiften bir rüzgar esiyor
Yavaş, yavaş sallanıyor yapraklar ağaçlarda.
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları;
İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
Kuşlar geçiyor derken,
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık
Ağlar çekiliyor dalyanlarda
Bir kadının suya değiyor ayakları,
İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.
Orhan Veli Kanık, ne güzel anlatmış.
Şiirin tamamını yazmadım ama, çoğunuz biliyorsunuzdur.
İçinde İstanbul olan, şiir ve şarkılar hep çok sevilmiştir.
Ancak bu şiir, çocukluğumdaki İstanbul’u anlatıyor. Onun için ayrı seviyorum.
İstanbul’da yaşamak gerçek bir ayrıcalık. Hele de boğazda büyüdüysen. Küçükken İstanbul boğazının her yerinde denize girilirdi. Yanımızda balıklar bizimle yüzer, akşam üzeri giyinir sahilde yürüyüşe çıkardık.
O zamanlar ‘piyasa’ denirdi, sahildeki yürüyüşlere.
Korkusuzca çıkardık sokaklara.
insanlar birbirini tanır, yere düşen bir çocuğu kaldırmak ve ağlamasını susturmak için yanında annesi olması gerekmiyordu.
Herkes anne, baba, abi, kardeş gibiydi.
Sabah olunca hemen dışarı çıkardım. Çoğu zaman çıplak ayaklarla.
Yan komşumuzun camdan, “ayağına terlik giy, çıplak ayaklı kontes” diye seslendiğini hatırlıyorum.
Bizler çok şanslı çocuklardık.
İstanbul benim için boğazında inciler taşıyan bir gelin gibi. Her mevsimi ayrı güzel.
Şimdi gelinliğinin üzerine basan milyonlarca insan olsa da, kirletemezler dünyanın bu en güzel şehrini.
Bu pandemi döneminde beni en çok sevindiren doğanın temizlenmesi.
Camdan baktığım zaman, boğazda yunusların oynaştığını görmek, trafiksiz yollar, tıpkı eskisi gibi, sanki kötülükler bitmiş, insanlar yine dost, komşu, arkadaş.
Bunu hayal etmek bile çok güzel.
Bundan sonra ne olacak?
Yine, sıkışık trafik. Sahillerde göçmen erkekler donları ile denize girecek, mangal yapacak, arabalarının kapısını ve müzik açıp avaz avaz çalıp, içecekler. Kötülükler yollara düşecek.
Ülkemiz pandemi’den çok önce değişmişti de kimse dile getirmedi.
Bundan sonrası meçhul.
O günlere dönmeme umudu ile...
Sevgiyle kalın.