BOŞVERSENE!
Hiç mi gülümseyeni görmeyeceğim.
Yüzlerde maske de olsa sokağın, çarşı, pazarın, esnafın boynu bükük, hep asık...
Tamam pandemi var, ekonomi sıkıntılı...
Acı da olsa gülerdik, bir yudum gülümsetirdik.
Şimdi gülmeyi facebook’a instagram’a fotoğraf çektirirken yapıyoruz.
Oda zorunlu sahte gülümseme...
Hiç mi güzel şeyler duymayacağım.
Ekmek bir lira olmuş seviniyorum.
Dağıtımı yasaklanıyor sevincimiz eskilerin deyimiyle kursağımızda kalıyor.
Hiç mi başarı alkışlanmayacak.
Kıskaçlık, hinlik, cinlik gırla...
Her taraf simsiyah
Zifiri karanlık.
Güneş vardı bir zamanlar
Gökyüzü masmaviydi.
Çocuklar sokaklarda güneş toplardı.
Güneş gibi bakardı. İçimiz ısınırdı.
Anneleri babaları görürdüm; çocuklarını sokaktan toplardı.
Koşuşturmalar cıvıl cıvıldı.
'Annecim biraz daha oynayayım n'olur' derdi çocuk, kanadı kırılmış serçe görünümüyle
Anne dayanır mı? 'çok terleme.' karşılığını, eli yüreğinde arkasından bakarak verirdi.
Çocuk bu dinler mi?
Sincap gibi bir oraya bir buraya zıplardı.
Düşenler olurdu. Annesi yarasını üflerdi.
Söz verdiği saatte eve gelmeyen çocuğun kulağı çekilirdi.
Ona kuralların olduğu hatırlatılırdı.
Akşam yemeğinde mutlaka evde olunmalı gibi..
Şimdi?
Ne eve şu saatte gel diyen
Ne de geleceğim diye söz veren.
Ara ki bulasın...
Kendimden bilirim; sözümü tutamadığımda utanırdım.
Yüzüm kızarırdı. Başım öne düşerdi
Ağlamaklı olurdum.
Bizim zamanımızda ; utanmak onurdu, şerefti, namustu.
Unuttuk. Unutturdular.
Unutturmayın, unutmayın efendim.
İşin kolayına kaç kurtul dansözlüğü, kıvır da kıvır.
Yüzsüzleştik.
Yalama , yalaka son günlerin deyimiyle gevşek olduk.
Evliyken karısını aldatan kocaların, hiç bir şey olmamış gibi iyi koca iyi baba rolünü oynamasına.
Ya da kocasını aldatan kadınların, normalmiş gibi yaşamasına...
Arayacağım diyenin aramamasına..
Geliyorum diyenin gelmemesine...
Mazaret bildirmemesine...
Önemsememesine..
İş yerinde yalakalara, yalamalara..
Ayak oyunlarına, yalanlara, dolanlara...
Alıştık, normalleştirdik.
Özür dilemeyi unuttuk.
Yalan söylediğimiz de kızarır kendimizi hemen ele verirdik.
Şimdi profesyonel olduk, ustalaştık.
Arayacağım deyip de aramıyor..
Geliyorum deyip de gelmiyor..
Söz veriyor sözünde durmuyor.
Takıyordum, kızıyordum.
Herkesi kendim sanıyordum..
Artık ne takıyorum, ne de kızıyorum..
'Ya seni arayacaktım aklıma şimdi geldi' dediğinde boşversene diyorum..
Boşversene .....
Çok sevdim bu lafı boşversene...
Kızın sana söylüyorum gelinim sen anla..
Anlamıyorsa boşversene