AHŞAP BALKONLU ÇATI KATI ADAMLARI?
İnsanlar, insancıklar, kadınlar ve erkekler. Bir de ADAMLAR? Adam gibi değil gerçekten adam olanlar arasında en huzur dolu, en birlikte yaşlanılası, en ömür adanılası ve nostaljik olduğuna inandığım; Ahşap balkonlu çatı katı adamları?
İlk anda biraz tuhaf ve karmaşık gelse de rüya gibi ve de vazgeçilmez bir tür aslında. Bu adamlar değil kadın ruhu, her tür insan ruhuna hitap edebileceği gibi, bir insan ne olduğunu ilk bakışta pat diye anlar. Tek olumsuz ihtimal, kendi aşırı iyi olduğu için başkalarını da kendi gibi zannettiğinden zaman zaman yediği kazıklara rağmen ayakta kalmayı başarmasıdır. Keyif adamıdır, sanal keyif değil ama. Böyle elle tutulan, gözle görülen türden de değil, özendiren hatta kıskandıran yanında olmak için ömründen ömür verebilecek kadar gözünü karartacak bir keyfin yaratıcısı, huzurun göz bebeğidir. Ondan çocuğu olsun ister hatta her kadın. İki oda bir salon evi olsun, bahçesinde hanımelileri açsın, hiçbiri olmasa da o her zaman yanında olsun hayali kurar. Ama ahşap balkonlu çatı katı adamları ev konusunda tam da onlar için yaptığım tanımlamaya göre bir evi tercih eder: evinin en araya araya bulduğu özelliği çatı katı olmasıdır. Yoğun iş gününün sonunda kafasını dinlemek için güzel bir manzara karşısında belki iki tek atmak için yayılacağı ahşap bir balkonları muhakkak vardır. Türk Sanat Müziği favorileri, gramofon vazgeçilmezleridir. Dedesinden kalan canı gibi sahip çıktığı ya da büyüyüp adam olduğunda kendi kazandığı parasıyla, sırf geçmişe olan özlemi ya da merakından antikacı dükkânlarını dolaşıp bulduğu en sağlam ve en eski gramafonu alır, evinin başköşesine koyar. Bir yandan demlenir bir yandan ruhunu okşayan şarkılara eşlik eder sesi yettiği kadar. Şakalarına gülünür, sohbetleri dinlenir bu adamların. Ne sesine ne sözüne ne seyrine doyum olmaz. Yanından bir an bile ayrılası gelmez insanın. Karşısındakini dinler, dinlediğini anlar, konuşursa hep doğruları söylerler. Saygı, sevgi, güven, güzellik, mutluluk ne ararsanız vardır bu adamlarda. Korkmazsınız yanında hiçbir şeyden onu kaybetmekten başka…
Bu adamlar tüm kadınların hayalindeki erkek kriterlerine uymalarına ironik olarak genelde yalnızdırlar. Tercih etmediklerini iddia etseler de bu onların tercihidir. Ya da tercih etmedikleri yüzünden tam olarak tek başlarınadırlar. Onları her kadın ister çok nadir olarak bir kadın alır. O da ya bir hastalık veya kaza yüzünden erkenden ölür ya da bir anlık gafletle adamı aldatıp bu kolay bulunmayan türdeki adamın hayata ve tüm kadınlara karşı ürkek bir tavır içine girmesine sebep olur. Hikâyesi her ne ise dinleyince “kadın milleti işte!” demeden duramaz en kadın geçinen bile…
Yok belki de artık bu adamlardan. Olmadığının en iyi kanıtı belki de kabul edilen tek başınalıklar... Hayatına girmediği kadın için sultanlıktır bekârlık, onun gönlünün sultanı olmak ise içinde debelenilen bir imkânsızlık…
Ferhan PETEK
Köşem Sultan ®