GÖKTAŞI FELSEFESİ
Şu hayatta ?Felsefe Taşı?ndan daha önemli bir şey varsa o da ?Göktaşı Felsefesi?dir. En azından benim için öyle...
Değerinden, ederinden değil de sadece felsefesinden. Birçok kadın için ömre bedel tek taştan bile daha büyük önemi vardır göktaşının. Tabi doğru açıdan bakması gerektiğini hatırlarsa. Anlamsız ve karışık gibi görünse de şöyle bir düşünüp biraz da işin derinine inince fark edilebilir bir özelliği var göktaşı felsefesinin. “Amaaan 3 günlük dünya” meselesiyle ilgili, rahvan giden atlara inceden göndermeli ve işin aslına bakılacak olursa en kolay kabul edilecek ama en zor uygulanacak felsefelerden biri.
Hayata doymak, onu hakkını vererek yaşamak için yapılması gereken şeylerin tamamını biliriz de gerektiğinde kullanmayı unuturuz hep. Asla söylenmemesi gereken sözlerden biridir mesela : “Bundan daha kötüsü olamaz”. Her zaman vardır çünkü daha kötüsü. Oysa bunu aksini söylemeyi adet edinsek, belki de türlü inançlarda sık sık bahsi geçen o meşhur evreni doğru yönlendirmiş oluruz. Dediğim göktaşı felsefesi ise bildiğiniz yaşam felsefelerinden çok daha başka bir durum. Her türlü dert için geçerli ve de göreceliliği yok. İnancınıza kazancınıza renginize şeklinize boyunuza posunuza ya da her türlü vesairenize bağlı bir durum da değil.
Tek yapmanız gereken dert dediğiniz, sorun olarak kabul ettiğiniz her türlü olay durum ya da kişi için panik haline girmeden önce bir anlığına durup, tam da o anda göktaşı dünyaya çarpsa ve tüm dünya yok olsa insanlık ve dünya ile birlikte tüm problemlerin de yok olacağını düşünmek.
Çok mantıklı gelmese bile işe yaradığına dair sadece kendi hayatımdan yüzlerce örnek verebilirim. Tabi sayının fazlalığı karakterle de ilgili oluyor. Ne kadar çok sorun severseniz o kadar çok göktaşı düşüncesi anına ihtiyaç duyabilirsiniz. Genelde gamsız insanlar tarafından benimsendiğine inanılan “ölümlü dünya” zihniyetinin en gelişmiş versiyonu olan göktaşı felsefesini benimseyince hayatın aslında sandığınız kadar zor olmadığını aksine daha da güzelleştirilmeye son derece müsait bir oyun alanı olduğunu fark edebileceksiniz.
Her türlü genellemeyi yerle bir edecek bir felsefe bu. Mesela ölüm. Onun zannedilenin aksine bir son değil, sonsuz bir karmaşanın eşsiz düzenleyicisi oluşunu o kadar az insan farkında ki. Üst üste binmesin diye yaşamlar, birbirine girmesin diye zamanlar, ölüm öyle bir kafiye kurar ki hayat denen şiirin üzerinde, içinde yaşamaya doyamaz, hakkını vermeden ondan ayrılmak istemez insan. İşte bu nefes alabildiğiniz özgür zamanın içinde, yaşamın tadını çıkarabilmek ya da bu tadı ikiye katlamak için sadece göktaşını takip edin…
Ferhan PETEK
Köşem Sultan ®