BİR KAŞIK TARÇIN?
Bu hafta ne kadar zorlasam da aklımdaki tek konu dışında -muhtemelen yıllarca silip atamayacağımdan- başka bir konuda yazmayı düşünmem bile mümkün olmadı.
Beni tanıyanların benimle birlikte andığı kaşık kadar Tarçın, artık olmayan Tarçın, Bursadaki bilgisi birbirini tutmayan var olduğu kadar sayıda farklı bilgi verebilen veterinerleri dinlemek yerine internette çok daha önce ve çok daha fazla araştırma yapsaydım belki de hâlâ yaşamaya devam ediyor olma ihtimalini aklımdan çıkaramadığım Tarçın. Acı içinde kollarımda can veren Tarçın. Biliyorum çok dert var. Herkese ait ayrı ayrı bir sürü sıkıntı var keder var. Ve sadece bir köpek ölen birçok kişi için. Koyu hayvanseverler için bir köpek asla sadece bir köpek değildir. Hatta kediler köpekler başta gelmek üzere tüm hayvanlar insanlardan bile yeri gelir daha çok tercih edilesidir derler. Ben iki tarafın tam ortasında bir yerlerdeyim bu konuda.
Çünkü bana göre ortak nokta aynı sebeple ve büyük ihtimal aynı şekilde yaratılmış can ve ruhun insan hayvan ya da başka şekillerde bir bedene konmasıdır. Ve hayvanlar konusunda ise daha önce de belirttiğim gibi dünyanın gerçek sahipleri olduğuna inanmaktan öteye geçemiyorum. Biz yokken onlar vardı ve biz bu gezegeni onlardan devraldık. Şimdi ise onlara layık olduğu değerin çok çok altında değer verip eziyet ederek üstünlüğümüzü kutlar gibiyiz. Bilerek ya da bilmeyerek birçok hayvanın ölümüne sebep, vesile oluyoruz. Sevsek de öldürüyoruz sevmeyerek sevgisizlikten de.
Küçüktü benim kızım, minicik bir bedeni vardı ki onu evimde ilk gördüğümde ananemin görüp beğenip almadan duramadığı peluş oyuncaklardan sanmıştım. Elime alınca minicik kalbini hissettim avcumda. Bu hafta aynı avucumda aynı kalbi durana dek atmaya devam etti.
O fındık kadar köpekciklerine türlü süslü elbiseler giydirip özel çantalarında gezdiren kokoşlardan değilim zaten köpeğin büyüğünü kedinin şişmanını severim ama bu can bana emanet edilmişti. Çünkü bize emanet edilen kendi canımızı koruyacak kadar akıl da verilmiş bize her ne kadar sevgi için kullanmayı tercih etmesek hep en kötü yollarda harcasak bile. Onların ise böyle bir lüksü pek yok. Hele Tarçın’da hiç yoktu.
Tam olarak neden olduğunu anlayamadım ölümünün. Çünkü insanların sağlığı için 5-6 yıl okunuyor ama bildiğim veterinerlik fakülteleri 2 yılda bitebiliyor. Belki de bu sürede öğretilenler yetmiyor. Ya da hayvan sağlığı için gerekenler henüz yeterince geliştirilemedi ama bir kaza ya da vs bir virüs hastalık olmadıkça ortalama 15 yıl yaşayabilen bir hayvanın sadece 5 yıl beyninde ciddi bir sorun ile yaşayarak 2 gün içinde felç olup bedeninin soğuması ve bir anda can çekişerek ölmesi kabullenebileceğim bir durum olmaya pek yakın değil.
Gerçi insan canının bile değerli olmadığı bir gezegende bir hayvanın yaşaması için ne kadar çaba gösterilebilir ki?
Siz siz olun gençlik hastalığını iyice araştırın. Veterinerlere çok aldırmayın tek veterinerle asla yetinmeyin. 5 yılda bir sürü farklı veteriner tarafından görülen aşıları yapılan bir köpek beyninde sorun olduğu halde biri tarafından bile teste tabi tutulmadıysa bir yerlerde ciddi bir sorun var demektir.
O ne saçmalıktır yahu insanlar ölüyor bir köpeği mi düşüneceğim diyenlere de selam olsun. Her fırsatta savaşa,kavgaya yakmaya yıkmaya hazır olan bir sözde insan topluluğunun“Can candır” gerçeğini farkına varması beklediğim bir durum değil.
Tarçın’ımın ve her ne sebeple öldüyse aynı şekilde bizi yokluğu ile baş başa bırakan tüm derdini söyleyemeyen canlıların acılarının dindiğini düşünerek avunmaya devam edeceğim.
Petshoplara san satan veterinerlere, kanlı canlı bir varlığı ticari bir amaca araca dönüştüren her vicdansıza karşı eylemlerim artık daha da artarak sürecek o ayrı.
Ama şimdilik çıkardığım dersleri aşağı yukarı paylaştım sizinle.
Gençlik aşısına özellikle dikkat. Doğru zamanda o aşıları 3lemeden bırakmayın.
Hayvanlarda da epilepsi olabildiğini unutmayın.
Ve her ne kadar çok sevseniz de sevmekten öte bir ilgiye muhtaç olduklarını aklınızdan çıkarmayın.
Emanete sahip çıkma konusunda iyi olmamaya kararlı insan ismindeki varlığa ısrarla o çaresiz ve bizden aciz görünen canlıcıklara sahip çıkmamız gerektiğini hatırlatmaktan da vazgeçmeyeceğim.
Ölüme üzülmek bencilliktir derim her zaman. Onsuz kalmak gidenin ardında onsuz yaşamak zor gelir kalana bu yüzden ağlar yas tutar. Ama bazı ölümler var ki kollarında acı içinde can veren bir çaresizin yaşaması için bildiğin tüm duaları edersin hani. Öyle bir şeydi benim yaşadığım da.
Bana hayvandır köpektir üzülme boşver demeyecek kadar insan dostlarım olduğunu gösteren bu olayın tek güzel yönü de bu oldu zaten.
Ne çok sevenin varmış be Tarçın. Sensiz hayat zor olacak ama acılarının dindiğini düşünmek istiyorum.
Çok yazdı yine biliyorum ama başım ağrıyor o anı düşünmekten. Gözlerimi kapatamıyorum ;son nefesini verişin gözkapaklarımın içine yapıştırılmış bir fotograf gibi. Sen uyu bari, ama bu sefer tek gözünle değil huzur içinde…
Ferhan PETEK
Köşem Sultan ®