FARKIN HAKKI DA FARKLI
Hayat seçimlerden ibaret. Ama seçim yapmak için neyi seçeceğine karar vermek için yeterince zaman ayırmayanların fazla şansı olmasa gerek..Yaptığımız tercihlerin topluluklar tarafından kabul görecek olması içinde bir şekilde yaşadığımız çevrede hoş karşılanması gerekiyorsa işin içinde özgürlük yok demektir. Özgürlük yoksa tercih seçeneği de yoktur.
Peki, madem durum böyle nedir cinsel tercihlerin uğradığı tahriklerin baskıların son hali?
Sürekli bir şeylerin yasaklanması konunun oraya da geldiğinin ki zaten konunun hep bu olduğunun ispati değil mi?
Her şeyden önce bu bir tercih olamadığına göre gerçekten suçlu hormonlar mı? Yoksa yasaklayanların en çok kullandığı diline doladığı seçenek olan sapıklık sapkınlık yoldan çıkmışlık mı?
İnsanları rahat bırakmayı sevmiyoruz bunu kabul ettim.
Ama her ne kadar ben çoğunlukla aynı tercihi yapmış olsam da geri kalan diğerlerinin hakkına saygı duymadığım anlamına gelmek zorunda değil bu. Peki, benim ya da benim dışımda belki birkaç kişinin daha dışındakilere ne oluyor?
Ne zamandan beri ayrımcılığı renge, cinsiyete, iyiye kötüye türe vesaireye göre yapma saçmalığına göre yapmaya başladık orası zaten meçhul. İlk kavgayı aşağı yukarı biliyoruz tahmin ediyoruz ama ilk ayırımı kim yapmış bu konuda net bir fikrim yok.
Kendi yarattığımız bir sistemin içinde kendi kendimizi boğarken bir de başkalarına rahat vermiyoruz.
Oysa gerçekten sadece cümleler içinde kullanmadan yaşasak özgürlüğü. Hakkını vere vere. Başkalarının sınırlarına taşmadan kendi kendimize.
Bölünmeyi biliyoruz hem de çok iyi.
Bölünerek azalıyoruz ama.
Şöyle olanlar, böyle olanlar, şöyle böyle olanlar diye ayırıp duruyoruz kendimizi.
Unutuyoruz işte son durağın 2 tahta bir avuç topraktan ibaret olduğunu.
Ortak noktalarımızı ve var olduklarını inkâr ettikçe farkındalıktan da iyice uzaklaşıyoruz.
En fazla iki feminist geçinen kadıncık çıkıyor erkekler ile eşit olduklarını savunuyor ama hayatını kurtaracak erkeği bulduğuna azıcık da olsa inandığı an unutuveriyor bunu da.
Oysa eşitlik değil olay. Elbette eşit değil maymun ile yılan. Elbette aynı değil yaşlıyla genç. Fiziksel özellikleri eşit değil, hakları eşit. Ama tam bunu anlayıp hazmedecekken aklı karışıveriyor eşitlik diyenlerin.
Ne oluyor? Haksızlıklar olduğu gibi kalıyor, eşitlikler hiç anlaşılmamak üzere ortadan kalkıyor hatta küsüyor kaçıyor saklanıyor.
Farklı olmak da daha var olurken bir hak kazanıyor ama aynı olanların hakkı yok ki fark saygı görsün.
Rahat bırakalım birbirimizi bir de böyle deneyelim mesela..
Bakalım ne ne kadar farklı olacak..
Ferhan PETEK
Köşem Sultan ®