MODERN HAREM SİSTEMİ
Hani şu zorla bize hatırlatılan insanı cezbeden her yönüyle bakmadan duramadığımız ya da abartıp tutkunu olduğumuz dönem dizileri var ya, işte onları izledikçe çok da ilerlediğimize dair bir işaret göremiyorum ben. Ciddisinden tutun absürt komedi türüne kadar bize yansıtılan o dönemlerden neredeyse hiç ileri gidememişiz ki.
Teknolojisi siyasi yönü giyimi kuşamı bir yana ilişkiler aşağı yukarı hala aynı şekilde işliyor. Sadece tanımlar durumlara verilen isimler farklı o kadar. Bunun dışında ne harem sistemi değişti ne de sultanlık hala bekârlık olarak kabul edilme konusunda bir değişiklik gösterdi.
Yine erkekler genel olarak bekârlıktan, balayına değil alayına gitmekten yana ve köklerinden gelen bir özellik midir nedir hala bir kadınla yetinmemek konusunda istikrarlarını sürdürüyorlar.
Kadınlar da haremden görüntü de çıkarılmış ama fiil olarak yaptıkları kendilerine göre en güçlü erkeği elde edip bir şekilde önce yatağına bu yol ile de aklına girerek türlü oyunlar şeytanın bile düşünemeyeceği entrikalarla doğru erkek peşinde koşmaktan uzaklaşamamışlar.
Belki de tek fark artık bu durumun bir mecburiyet olmamasıdır. Kadınlar istese bu sistemi tamamen yok edecek güce ve hakka sahip ama niyetler bu yönde değil. Çünkü bu daha kolay. Hem de daha zevkli. Süslenip püslenip sadece kuaför ve güzellik salonu masraflarına bütçe ayırarak, buralarda geçirdikleri saatleri işe yarar zannedip gözlerine kestirdikleri dişlerine göre olan erkeklerin karşısına çıkmayı tercih etmeyi seviyor olmalılar.
Kadının sahip olduğu ve farkında olduğu tek gücü sadece kadınlık olmuş. O zamanlarda ve hala.
Ben de bir dönem feministliğe merak sardım aşağı yukarı her ergen gibi. En azından bizim zamanımızdakiler gibi. Şimdi konu bu değil çünkü. Kimsenin umrunu bu düşünceler süslemiyor artık. Hatta şimdi feminist görünen antifeminist kadınlar moda. Kadın hakları deyince mangalda kül bırakmadan eser gürlerler ama konu kendilerini en gereksinim duydukları lükslere kavuşturacak adam olunca tavırları kelimelerini karşılamaz. Her kadın her erkek ya da her insan her durum diye yapılan genellemeler sadece yanılmak olarak sonuçlanır ama öte yandan kaidelere etkisi olmayan istisnalar da son derece konu dışı.
Bir türlü uzlaşma noktası ortak anlaşma alanı bulamayan kadın ve erkek yine eski zamanlardaki gibi iletişiyor. Erkek uzaktan bakıyor, seçiyor beğeniyor istiyor ikna edene kadar gerektiği kadar kapısında yatıyor. Uydurulan kılıflardan biri de en medeni icat olan evlilik olsa gerek. Bir erkek bir kadından istediğini alabilmek için gerekirse onunla evleniyor. Ha sonrası hüsran olsa da hem kadının istediği hem de erkeğin istediği olmuş oluyor.
Peki ya sonuç ne oluyor? Elle tutulan gözle görülen hiçbir netlik ortalarda görünmüyor. Çünkü bir olay içinde en az bir kadın ve bir erkek varsa bir çözüm ya da sonuç beklemek ne zaman ve nasıl öleceğinizi öğrenmeye çalışmak kadar boşa bir çaba olacaktır.
Ya haremden tamamen çıkılacak ya da sultanların tahtı kazan dairesinde yakılacak. Yoksa devir değişecek ama düzen aslında aynı kalacak.
Ferhan PETEK
Köşem Sultan ®