BABAM?A MEKTUP
Bunlar aslında Babama yazamadığım satırlardır. Yazamayacağım da. Ne demek istediğimi bile bilmiyorum. Hiçbir teselli açılmış yaraya deva olmuyor, bir tek bir gün kavuşacağımızı umarak yaşamak, beklemek belki de sabretmek iyi geliyor. Evet tek teselli bu oluyor.
Babam, “Kızım üzülme hayat böyle bir şey işte. Doğduğun gün öleceğini bilirsin” dese de ben O’nun kadar iyimser, ‘Takdir-i İlahi’ yaklaşamıyorum bu hayata. Yaşamın böylesi bir düzengi olduğunu biliyorsun ama işin içine ‘Özlem’, bir daha O’nu bu dünyada göremeyecek olmanın sancısı girince ‘Niye’ deyiveriyorsun işte.. Sonra başlıyor bir ‘Keşke’ler silsilesi. Bir ara güzel anılar hatırlanıyor ve gülüveriyorsun içinden kahkahalarla. Yüreğin patlayacakmışçasına. Sonra yine sarıyor hüzün. Hem birileriyle dertleşmek istiyorsun hem de yalnız kalmak. Bazen cümlelerden teselli buluyorsun bazen ise hiçbir kelime karşılayamıyor içindeki bu acı tohumu.
Bunlar aslında Babama yazamadığım satırlardır. Yazamayacağım da.Beni şu anda okuduğunu biliyorum. Şöyle gözlerimin içine bakıp sonra umarsızca tavır takılıp ‘İronikçe’ cevap vereceğini de. Yandan bir gülüşle “Başka işin gücün mü yok senin kızım” diyecek olmasını da. Aslında yaşamı tam bir ‘Sır’ gibi yaşayıp asıl duygularını tahmin etme görevini bize yüklemiş olmasını da. Önce neden duygularını çevresine yansıtmadığını sorgular dururdum. Sonra aslında içinde yaşadığını, bunun O’nun küçük bir sırrı olduğunu kanaat getirdim. Sonra her kızın babasına yüklediği o cümleyi O’na yakıştırdım: “Benim Babam farklıydı.”
Bunlar aslında Babama yazamadığım satırlardır. Yazamayacağım da.Çünkü hep gri tişörtü, kot pantolonu ve hafif dalgalı saçlarıyla karşımda. Hep bana gülümsüyor, sessiz ve “Sen ne kadar saklarsan sakla ben seni bilmez miyim?” dercesine. Sen hep hayatın güzelliklerini gören tarafımdın Baba, her zaman benden daha mutlu, her daim benden daha umutlu.. Hayatı ‘Tek günlük’ yaşama öğretisini ilk sende gördüm. Annem nasıl da kızar bu öğretine.“Hiç olmazsa çocuklara bir şey bırak” derken sen her zamanki başına dik, o, su katılmamış ‘Arnavut inatçılığınla’ “Kendi ayakları üzerinde yaşamayı öğrenmeliler, çalışıp kazanmalı, iyi yaşamalılar” derdi. Bu cümleyi uzun yıllar ‘Bencillik’le bağdaştırmıştım, itiraf ediyorum Babacık.
Bunlar aslında Babama yazamadığım satırlardır. Yazamayacağım da.Geçen Pazar günü sana “Ne olur iyileş Baba, sonra ailece Sarımsaklı’ya demir atacağız” derken Allah’a “4 gün sonra Babalar Günü. Ne olur Allah’ım. Birlikte geçirelim” diye dua ediyordum. Hiç oldu mu ya şimdi? Bu yaz yaz değil, bu sıcak sıcak değil. Bura mevsimsiz bura senesiz şimdi. Her şey de bi o kadar anlam yoksunu.
Bunlar aslında Babama yazamadığım satırlardır. Yazamayacağım da. Günler, haftalar, aylar belki de yıllar geçip gidecek, dünyevi hırsla savaşırken.. Ve sen benim konuşmayan, hissettiren, bana huzur veren tarafım olacaksın. Hayatın olumlu bakan yanım.
Ve bir gün yeniden bir araya geleceğiz..