BİR ?ÇINAR?IN ARDINDAN
Aradan 2 hafta geçti, biliyorum ve ben onun için birkaç kelime söz edemediğim için öyle üzgünüm ki! Rahmetli Gazeteci Behiç Kılıç?tan bahsediyorum.
Onu biraz geç tanıdım. Tercüman Gazetesi’nde mütevazi odasında, kutular dolusu kitabının arasında ‘Sessizce’ yazılarını yazarken hep aklımda. Yazı aralarında sohbet ederdik. Röportajlarımı öncesinde ona okuturdum. Beni yönlendirirdi, tüyolar verirdi, destek olurdu. Daha sonraları 3. Sayfanın editörlüğünü üstlendiğimde makalelerine ilk ben göz atar oldum. Kendine özgü bir yazı stili vardı ve tek bir tashih yoktu cümlelerinde. Benim için hep ‘Sessiz bir beyefendiydi’. Oysa gençliğinden itibaren onu tanıyanlar, onun yanında çalışanlar onun ne kadar mesleğine düşkün, hırslı bir gazeteci olduğunu dillendirirlerdi. Fırtınalı bir yaşam! Son dönemde rahatsızdı. En son Yeniçağ’da ziyaret etmiştim kendisini. Çok kilo kaybetmişti. Ama iyi görünüyordu. Ha bir de bayramlarda mutlaka tebrik telefonu açardım. 2 hafta önce bir haber internet sitesinde haberleri okurken rastladım Hakk’ın rahmetine kavuştuğu haberini. Nutkum tutuldu, boğazım düğümlendi. İnanmak istemedim, hatta gazeteci Bahri Abi’nin bir sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı haberin üzerine ona telefon etmek isterken yanlışlıkla Behiç abinin numarasını aramışım! Sesi titreyen sevgili kızını duyduktan sonra durumu fark ettim. Benim için başsağlığı dilemek bir acı, ne dese bilemiyor insan…. 40 yılı gazeteler içinde geçmiş bir kişilik, Behiç abi umarım nur içinde uyursun…
‘Bu günün konusu değil’
“Hadi seçim önçesi siyaseti” dedik, “12 Haziran’dan sonra ot, böcek, sağlık haberleri gündeme gelecek” dedik, olmadı. CHP’deki yemin krizi, BDP’nin çıkışları, yeni Anayasa çalışmaları ve futbolda şike gözaltıları derken biz yine gündemin dışına çıkamadık. Nerdeyse her gün vahşice katledilen kadınlar , TV haberlerinde 2-3 cümlelik DSF’lerle yer ediyor. Gazetelerin 3. Sayfalarında bir cümleyi geçmiyor olay. Dış politika da Yunanistan batıyor, İtalyan ekonomisi alaşağı olmuş durumda. Zinhar yeni bilgi yok… Kısaca Türkiye’de gündem hep aynı çerçevede dönüyor.