EVREN?İN MÜEBBETİ- DİVA?NIN SOHBETİ
Fİ tarihinde yaşamış olan Henri Fielding, ?Hayatta en büyük olaylar, bir sürü iyi tertip edilen küçük tesadüflerden doğar? demiş!.. Eh bugün baktığımda ?Ahan da ne doğru demiş? dedim kaç bininci kez yine!
2012’nin ilk ‘Müebbeti’ 12 Eylül Darbesi’nin efsanevi ismi 95’lik Kenan Evren ve dönemin orgenerali Tahsin Şahinkaya’ya verildi… -Derken Özel Yetkili Savcılığın, asrına 5 yıl kalmış Evren’i ‘Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis’ cezasına çarptırmasına neden oluşturan 1980 döneminde Evren de ünlü bir isme ‘Ceza’ vermişti. Bugünün en çok kazanan sanatçılarından, ‘Özgürlüğün’ ve ‘İrade’nin simgesi Bülent Ersoy’du bu malum isim. Ersoy, dün ‘Harıl harıl’ tüm mecralar, Evren’in müebbetini yazıp çizerken bir gazeteye ‘Çatır çatır’ röportaj vermişti: “Deniz Gezmiş’i tanırdım, bana gazoz ısmarlardı. Ona şarkılar söylerdim” diye. Gerçi akabınde 1971’de idam edilen Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nun Kurucusu Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş, “Herhalde Bülent Hanım hayal gördü, başka izahı yok” açıklamasını yapsa da Ersoy’un bu sözleri çok da manidar değil miydi?
‘O bizim ülkemizin işi’
Bir dönem ‘Milliyetçi muhafazakarlığı’yla tanınan Ersoy, 1980’lerde Paris Olypia’da sahne almadan önce Fransız Devlet Televizyonu’nun söyleşisinde kendisine yöneltilen “Türkiye sizin gibi bir sese yıllarca yasak koydu, nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna da gayet ‘Temkinli’ yanıt vermişti: “O, bizim ülkemizin iç işi!.” Görünen o ki, her ne kadar hakiki hayvan kürkü giydiği rivayet edilse de ‘Vicdanlı’ oluşuyla bilinen Ersoy, Evren’i affetmiş, o dönemi hafızasından silmiş. Ya da öyle görünüyor. Ama bu millet, o dönemin acılarını yaşayan, kardeşini, çocuğunu, babasını, en yakın dostunu kaybetmiş bu halk, o dönemi asla unutmayacak, o isimleri asla belleklerinden kazıyamayacaklar!