?ORHAN PAMUK?U YALNIZLAŞTIRMA STRATEJİSİ?
Gülçin GÜNAY yazdı...VAKT-İ zamanında Balzac demiş ki: Şöhret, ancak küçük dozlarla alındığında faydalı bir zehirdir? Lise yıllarımda ?Yeni Hayat?ın içindeki hayattan etkilenmiş, hatta senaryosunu bile çizmiştim kendimce. ?Cevdet Bey Ve Oğulları?ndaki yaşam tarzı, kaybolan bir aile sisteminin dominant yapısını temsil ediyordu. Derken ?Kara Kitap?ta Mevlevilik?in modernite izdüşümünü keşfettim!
Artık tam anlamıyla bir ‘Orhan Pamuk okuyucusu’ydum. O yaşayan bir efsaneydi gözümde. Pek öyle basınla haşır neşir olmayışı, Nişantaşı’ndaki kitapla yüklü küçük evinden dışarı adım atmayışı, mütevazı yaşam tarzıyla ‘Bu son dakika şöhret değirmeni’ Türkiye’ye özgü bir yazar değildi gözümde. Hatta üniversite döneminde okul gazetesi için röportaj için TÜYAP Kitap Fuarı’nda sırf ‘Edebi polemik’ olsun diye sorduğum 3 soruya gayet temkinli, ama bir o kadar da özgüven sahibi cevaplar verdiği zaman da ‘Vay be bir yazar işte böyle olmalı” demiştim. O, nazik, kibar bir İstanbul beyefendisiydi.
Karolin’in ‘Cüretkarlıkları’
….Ta ki o güne, ‘Türkler, 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni’yi katletti’ cümlesine kadar… Çok eleştirildi, daha sonraki zamanlarda Türkiye ile bağını bile kopardı, yurtdışında kendine has bir yaşam sürmeye başladı. Şöhretinin bedeliydi bu belki, belki de‘Mukadderat’tı…
... Derken o şöhret, daha da yakasını bırakmadı Pamuk’un. Son dönemde değiştirdiği sevgilileri, sahilde kız arkadaşıyla mayolu görüntüleri, Alman bir profesörden sonradan öğrendiği oğlu, hep fazla ününün getirdiği ‘Yalnızlık’tan kaynaklıydı…. İçten içe, kesif kesif… Sonra son sevgilisi ‘Ressam’ Karolin Fişekçi’nin cüretkar pozlar eşliğinde boy boy röportajları çıktı ortaya. Yalnızca pozları değil, sözleri de o derece cüretkardı Bayan Karolin’in. Mesela önce Pamuk’un Alman profesör sevgilisinden olan oğlu için‘İnsan o masum çocuğa üzülüyor’ diyerek annenin ‘Kulağını çekti.’ Sonra da ‘Orhan, tanıştığımız ilk gün patlamayı bekleyen bir volkan gibiydi’ dedi. Hatta daha da ‘Özel’e inerek “Aşkın mayasında cinsellik var. Ten uyumu, ruh yakınlığı... Birlikte olmamızın ilk sebebi buydu. Ama süreç ilerledikçe yavaş yavaş âşık da oldum. Tanıdıkça, benzer taraflarımızı keşfettikçe... Çatışmalarımız da ilişkimizi renkli ve heyecanlı hale getirmiş olabilir”açıklamasını yapma cesaretini kendinde buldu! Orhan Pamuk, kendisi için uygulanan ‘Orhan Pamuk’u yalnızlaştırma stratejisi’nin son turunda. Bugüne kadar başarılı olamadı, ancak strateji yönetimi, son başrol kadın oyuncuyla önemli bir aşama kaydetti! Umarım Ünlü Yazar, bundan sonraki süreçte bu stratejinin kendine kattıklarından güzel bir roman yazar da keyifle okuruz. Yeterki ‘Şöhret’in dozajını yine kaçırmasın!