EUROVİSİON VE ORYANTALİZM
1980?lerde dört gözle beklenirdi Eurovision Şarkı Yarışması. Televizyonun tek kanal-TRT- olduğu dönemde aileler, çerezlerini, çaylarını hazırlayıp ekran karşısına geçer ve büyük bir heyecanla yarışmayı izlerdi. Zaten tüm sülalenin bir araya geldiği önemli günlerdi ?Oryantalli? yılbaşı ekranı ve Eurovision.
Birçok Avrupa ülkesinden aldığımız 'Az' veya 'Sıfır' puanlarla tadı da kaçtı yarışmanın. 1990'lı yılların başında özel kanalların da yavaş yavaş ortaya çıkmasıyla bu yarışma, sadece'Müzikoloji' eğitimli birkaç vatandaşla, eskileri yad eden bir zümrenin izlediği program haline geliverdi. 1997 yılında 'Şebnem Paker'in 'Oryantal' ezgilerle süslü'Dinle' parçası, ülkemize 3'üncülüğü getirmiş olsa da bu sadece "Onca yıl bekledik zaten, 3'üncü olmuşuz nolmuş ki" söylemlerine neden oldu. Derken 2004'te TRT, yeni hükümetin Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle yakın temasları ve birliğe girme atılımlarıyla birlikte Eurovision'a ilk kez dönemin revaçta ismi'Sertab Erener'i gönderdi. 'Every That I Can' şarkısı, İngilizce sözlerinden ziyade'Oryantal' ritimleriyle de 11 Eylül Saldırıları'ndan sonra Yazar Edward Said'in dillere pelesenk olmuş 'Oryantalizm' kavramıyla tanışan Avrupalı'nın kanının kaynamasına yol açtı. Ve dolayısıyla Eurovision tarihimizdeki 'İlk' birinciğimiz de beraberinde gelmiş oldu. Ayrıca 25 yıl sonra yine Eurovision Şarkı Yarışması'nın olduğu gün, aile bütününü biraraya getiren 'Özel' günlerden biri oldu. Bu tarihi başarıdan sonra TRT, her yıl en çok konser vermiş, en fazla hayran kitlesine sahip olan sanatçı veya grubu, Türkiye'yi temsil etmek üzere yarışmaya gönderiyor. Bu yıl Mayıs ayında bizi temsil edecek grupsa, özellikle'Seviyeli' şarkısözleri ve eğitimli üyeleriyle 'Yüksek Sadakat'. Grup, geçtiğimiz günlerde temsil şarkıları'Live İt Up'ıbir basın toplantısında tanıttı. Yorum güçlü, sözler yaşam enerjisi veriyor ama bir şey eksik sanki. Ve o şey aslında çok şey ifade ediyor Avrupalılar nezdinde bence. 'Oryantal' ezgi, Rock soundunun altında erimiş mi yoksa? Tabii bu şarkının ilk hali. Umarım 'Yüksek Sadakat', daha farklı bir düzenlemeyle 'Biz'i temsil eder 'Öteki'lere.
Ve TRT Müzik Ödülleri
TRT'nin 2009'da açtığı kanallardan olan TRT Müzik, kısa zamanda çok izlenen müzik kanallarından oldu. Özellikle Türk Sanat ve Türk Halk Müziğine yönelik programları, nerdeyse tek tip müzik dinleyen genç kesimin de kanala kulak kabartmasına yol açtı. Kanal, atılım yaparak özel müzik kanalları gibi başarılı sanatçı ve çalışmalara'Ödül' vermeye de başladı. Bu yıl 8 Mart Salı günü Lütfi Kırdar'da görkemli bir tören düzenleyecek olan TRT Müzik, 'Reyting' cazibesine kapılmadan daha çok izleyiciyi, kanala çekmeyi hedefliyor. Kanal, gecede halk oylaması ve jüri kararıyla'Yılın Albümü', 'Yılın Erkek Sanatçısı', 'Yılın Kadın Sanatçısı', 'Yılın TSM Kadın Sanatçısı', 'Yılın TSM Erkek Sanatçısı', 'Yılın Şarkısı', 'Yılın Çıkış Yapan Sanatçısı', 'Yılın Grubu', 'Yılın THM Erkek Sanatçısı', 'Yılın THM Kadın Sanatçısı', 'Yılın TV Müzik Programı' ve'Yılın Fantezi Müzik Sanatçısı' dallarında ödül verecek. Kanımca özellikle'Yılın Grubu' ve'Yılın TSM Erkek Sanatçısı' kategorisinde zorlu bir çekişme yaşanacak. İlk 5'e kalan gruplardan geçen yıl Eurovision 2'incisi grup 'Manga'yla, bu yıl yarışacak olan'Yüksek Sadakat', ödüle yaklaşan gruplardan. Tabii gençlerin sevgilisi 'Gripin', 'Duman' ve 2008 Eurovision 7'ncisi'Mor Ve Ötesi'nide yabana atmamak gerek. TRT Müzik ile popüler kültürün egemen olduğu ortamda iyi bir ivme yakalayan sanat müziği dalında da heyecanlı bir seçim izleyenleri bekliyor. 'Emel Sayın', 'Muazzez Abacı', 'Muazzez Ersoy', 'Melihat Gürses' gibi usta sanatçıların yanında genç ve emin adımlarla ilerleyen'Umut Akyürek', ilk 5'e kalmayı başardı.'TSM Erkek Sanatçısı' dalında da benzer bir durum söz konusu. Yılların sanatçıları 'Zekai Tunca', 'Ahmet Özhan', 'Yılmaz Morgül'ün yanında TRT'nin yetiştirmiş olduğu iki isim dikkatleri çekiyor: 'Gökhan Sezen' ve 'Alp Arslan'. 'Akşam Sefası' programından tanıdığımız iki genç isimden Sezen'e, TV ve sahne programlarından aşinayız. Programın sunuculuğunu üstlenen'Alp Arslan' ise, yorumu ve -naçizane dobralığımla- her sanatçıda görmeye alışık olmadığımız 1960'ların solistlerine özgü efendi karakteriyle güçlü bir hayran kitlesi oluşturmuş durumda. Hatta 'Uçurumlar' adlı eseriyle en fazla dinlenen sanat müziği radyo kanalı olan Alaturka'da'En çok istek alan' genç solist ünvanına da sahip. Fazla söze ne hacet,'Tarafsızlık' hakkımızı kullanıp"Hak eden kazansın" diyelim.