İNSAN ÖMRÜ UZADI MI, KISALDI MI?
Tıp otoritelerine bakarsanız, insan ömrü uzadı? Ama, yaşadıklarınıza bakarsanız, "İnsan ömrü kısaldı"! 70’ine varmadan toprağa verdiğimiz nice meslektaşımız var...
Lafı eğip, bükmeden söyleyeceğim: Uzun yaşamak istemiyorum. Yaşlılıkta insan süratle güçsüz düşüyor. Bel tutmuyor, ayak yürümüyor. Her geçen gün, birine muhtaç hale geliyorsun. İşte onun için zaman zaman isyan ederim. “Tanrım, al şu canı artık” derim.
Sanki ben deyince Tanrı canımı alacak?
Doğduğumuz zaman bir pil koymuşlar içimize. Pilin ömrü bitene kadar çaresiz yaşayacağız… Ağlasak da, sızlasak da… .
Şu anda tam 83 yaşındayım. İyi bir ömür… Hayat, her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Dostlar, senden bir bir kopuyor. Bakma aynalara: Eski sen, sen değilsin artık…
İşte, böyle bir karamsar günümde, bir haber gördüm gazetede… Bu yılkı Nobel kimya ödülünü kazananlardan biri de, en yaşlı bilim insanı olan Amerikalı John B: Goodenough’mış. Ödülü, litium-iyon pilleri üzerine çalışması ile kazanmış
Kendimden bir utandım, bir utandım...
Adam benden 14 yaş büyük, dünyanın en prestijli ödünü kazanıyor.
Ben ise, onun yanında daha dünkü çocuk, hayata havlu atmış vaziyetteyim.
Gazeteciler soruyorlar profesöre.
“Çalışmaya tamam mı, devam mı?”
Gülüyor.
“Ne yapayım şimdi, çalışmayıp evde ölümü mü bekleyeyim…”
Kendimden bir kez daha utandım…
Ve kararımı verdim. Artık sızlanma yok.
Allah’ın verdiği ömrü doya doya yaşayacağım.
Bu dünyanın dibine kadar tadını çıkartacağım.
Yeter ki gelen gideni tanıyayım, yemem içmem de yerinde olsun.
Gerisi. Vız gelir, tırıs gider.
ERDOĞAN SEVGİN