O KATLİAMI UNUTAMAM...
Dün, Sözcü gazetesinin arka sayfasında, Yılmaz Özdil, 1974 yılındaki o tüyleri diken diken eden katliamı dile getirdi.
1974 yılının Noel arifesi.
Olayı önce şöyle kısaca bir toparlayayım.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde tabib binbaşının eşi Mürüvet Hanım, Lefkoşe’de tek katlı bahçeli bir evde yaşıyor.
Rumlar, azıtmış durumda. EOKA çeteleri kan kusuyor.
Gecenin karanlığında kaleşleri basıyorlar.
Mürüvet hanım üç çocuğunu alıyor, banyoya saklanıyor. Önce bir şangırtı... Pencere kırıldı… EOKA’cı 3 Rum dalıyorlar banyoya… Peşpeşe tetiğe basıyorlar... Mürüvet Hanım’la la 3 çocuğunu acımasızca tarıyorlar.
Gazeteci Ömer Sami Çoşar, kanlı Noel’i fotoğraflıyor… Gazetelere, dergilere servis ediliyor.
……………………………………………….
Hayat dergisinde çalışıyorum o yıllarda. Görsel yönetmenim.
Fotoğraf benim önüme konuluyor, sayfayı ben çizeceğim…
O kan donduran resme bakıyorum, hiç düşünmeden resmi iki tam sayfaya yayıyorum.
Şimdi resmin üzerine çalışacağım. Başlığı atacağım, yazı yerlerini ayarlayacağım.
Hayat yazı işlerini şöyle bir anlatayım size: Patronumuz Şevket Rado’nun odasından çıkınca, Hayat yazı işlerine girersiniz. Ortada bir koridor... Koridorun iki tarafı camlı bölme.
Şevket Bey koridorda dolaşıyor. Önümdeki katliamın resmini görüyor. Yamacıma geliyor.
“Olmadı Erdoğan” diyor, “Küçült resmi. Milleti galeyana getirmeyelim.”
Emir, demiri keser. Mecburen resmi ufaltacağız. Ufaltıyoruz da. Elimiz gitmeye gitmeye…
Bir hafta sonra, Avrupa dergileri geliyor. Almanya’dan Stern, Bunte, Qick… Fransa’dan Paris Match… İtalya’dan Tempo…
Malum resim bütün Avrupa dergilerinde iki tam sayfa.
Uçuyorum havada, dünyalar benim oluyor.
Koridora bakan camekanın yanındaki masaya yayıyoruz dergileri.
Şevket Bey geçerken görsün diye.
İyi ki Şevket Bey, Hayat’ın Genel yayın müdürü, yazı işleri müdürü değildi. Olsaydı. Batırmıştı dergiyi.
Genel yayın müdürü Hikmet Feridun Es’ti. İbrahim Çamlı yazı müdürü. Mazhar Kunt, yardımcısı. Çok çok sonra Hayat’ın Kaptan köşkünde Çetin Emeç’i görürüz.
Hayat, Menderes’in uçak kazasında 500 bir sattı. Yassıada Mahkemeleri’nde de o kadar.
Bir dönem Hayat’ta çalıştığım için öyle mutluyum ki…
ERDOĞAN SEVGİN