Antalya Film Festivali izlenimleri...

43. festival bitti ve yarışma filmleri vizyona girmeye başladılar. Kardan Adamlar, Araf, 2 Süper Film Birden...

Şimdi diğerlerini de bekliyoruz. Kader, Takva, İklimler, Cenneti Beklerken, Eve Dönüş ve Aura...

İlk 3 filminde, beklenildiği üzere gişede başarılı olmadığını biliyorum.

Şimdi festivalin bol ödüllü filmlerini ve hiç ödül alamayan bir diğer film Aura'yı bekliyoruz.

Takva ve Eve Dönüş gerek konuları, gerek oyuncu kadroları ve gerekse ödüllü olmaları nedeniyle çok izlenen filmler listesine girecek diye düşünüyorum.

 Zeki Demirkubuz'un Kader'i ve Nuri Bilge Ceylan'ın  İklimleri ise çok istememe rağmen yine Türk sinema izleyicisinden hak ettikleri ilgiyi göremeyecekler.

Organize İşler  adlı filmi sinemada izleyememiştim.

Antalya'da kent meydanında oynadı yine izleyemedim.

Geçenlerde bir televizyon kanalında izledim nihayet.

Filmde aklımda kalan tek şey "zira" ydı. Organize işler ne anlatıyordu sahi?

Birbirinden ünlü kalabalık oyuncu kadrosu...Ama sıradan bir tv filmi gibiydi.

Yılmaz Erdoğan neden böyle bir film yaptı. Komedi filmi miydi yani. Aşk filmi mi? Çeteleri mi anlatıyor, mafyayı mı?

İlk Vizontele filmi'nden sonra Organize işler yakışmadı Yılmaz Erdoğan'a. Demek ki iş yapan 2 filmden sonra bile sinemacı olmak kolay değilmiş. Hele hele Yılmaz Güney sinemasının devamı olma iddiasıhiç gerçekçi değil. Dolayısıyla vizyona çıktıktan sonra festivalde yarışma filmi olamaması bir kayıp değil Antalyalı sinema severler için.

Gelelim Festivalin bir diğer yarışma filmi Aura'ya...

Festivalin en iyi filmlerinden biriydi Aura.

Ama filmi konuşmak yerine oyuncu Gani Şavata'yı konuşmak isterim şimdi. Yıllarca sinemanın içinde olan bir sinema emekçisi Şavata.

Yaptığı işler istanbulda olmasa bile genelde çok izlenen, vcd'leri çok satan bir oyuncu.

Ama Gani Şavata, bir türlü kendine yer edinemedi Yeşilçamda.

Yaptığı filmlerden ne gazeteler, ne televizyonlardaki sinema programları ne de sinema dergileri tek kelime etmedi.

Oysa Şavata bu arada durmadan üretiyordu. Birbiri ardına tv dizileri, tv filmleri, sinema filmleri yapıyordu...

Filmlerin vcd'leri özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da onbinlerce satıyordu. Ancak hem Yeşilçam hem de Medya sanki Gani Şavata'yı görmezden geliyordu.

Şavata, en son Sınır filmi ile katılmıştı Antalya Film Festivaline. Ben de oradaydım. Ödül alamadığı için gösterdiği tepki ile medyada gündeme gelebilmişti ne yazık ki..

Sınır'dan sonra bu kez bir Orhan Oğuz filmiyle  Festivale katılmıştı.

Aura, Orhan Oğuz'un senaryosunı yazıp yönettiği bir film.

Başrol Oyuncuları Gani Rüzgar Şavata ve Töre Anadolu. Film, bir aşk hikayesini anlatıyor muhteşem görüntüler eşliğinde. Güneydoğunun gizemli, görkemli dağları ve Adıyaman'ın muhteşem coğrafyası...

Hikaye, şimdiye dek beyazperde de görmeye alışık olmadığımız tarzda bir aşk anlatıyor.

Haydar, cemaatından yol düşkünlüğü cesası alır. Oysa asıl suçlu ağabeyidir. Yol düşkünü HAydar ile güzel Yezide'nin yolları bir yerde kesişir. Öksüz ve kimsesiz büyüyen Yezide'nin bundan sonraki hayat hikayesi bir aura'ya dönüşür. Aura gerçek bir aşk hikayesi anlatmaktadır. Ve oyuncular, özellikle Gani Şavata çok başarılı bir oyunculuk sergileyerek zor rollerin altından nasıl başarıyla kalkabileceğini yeşilçamın diğer yönetmenlerine göstermiş oldu.

Ben filmi beğendim. Festivalde en azından bir ödül almasını beklerdim. Ancak ödül alamamış olsa bile filmin seyirciden hakettiği ilgiyi göreceğini umuyorum.

Son olarak Filmin yönetmeni Orhan Oğuz'u, görüntü yönetmeni Ümit Ardabak'ı ve Filmin  başrol oyuncusu Töre Anadolu'yu kutluyorum.

Yazı ile ilgili diğer fotoğraflar