5?E GİDENDEN DAHA AKILLI DEĞİLİM! İYİ Kİ SALAK OLARAK DOĞMAMIŞIM!
Salonda açık olan TV?de sıkı bir film seyrediyorum.. Allahı var, Kanal yöneticileri ?bu saat?te de iyi bir şey bulunsun? diye koymuşlar... Yan odada, bir kahkaha, bir tufan, gülme krizleri!
Ne oluyor diyorum! filmin havası ?kasmış? beni, kalkmıyorum kızıma doğru..
Birazdan geçer diyerek...
Kızım Çiğdem, kahkahadan kırılıyor...
Yok, yok ne kırılması, yatağa yapışmış!
Hatta, kalkıp, kalkıp düşüyor! Ne oluyor diyorum..
Şaşkınlık içindeyim... Kriz, salgın halinde sanki, izleyene bulaşıyor...
Dakka bir, gol, iki: Kerem'de düştü!
"Ne oluyor Çocuklar!?" diyemiyorum!
Müdahale etsem mi?
Yapmazdı, kendini böylesine paralayacak kadar gülmezdi Çiğdem!
Kim yaptı, neler olduda böyle oldu? diye düşünürken...
"Son nefesin"den bir kırıntı sesliye dönüşüyor: Baba, bak lütfen ekrandaki yarışmaya bak!"
Parmağının istikametine bakıp, "ekrana" takılıyorum!
Bakıyorum...
Karşımda, tanıdık bir isim. Behzat Uygur...
Karşısında, bir kız! Pardon değişken kızlar! Sarışın ama "affet" değil!
Sorular soruluyor, fotoğraflar gösteriliyor!
Genel Kültür yarışmasıymış... Adı da "Güzel ve Dahi"
Allah'tan "fizik" yarışması değilmiş... Zira kızlar, o bölümü başarıyla atlatıp gelmişler oraya...
Baksanıza, ayak ayak üstüne çapraz... Biraz yandan, biraz salınmaca...
Hafiften davetkar!
Burak Kut'un şarkısındaki "Komple Tik'iz" vaziyetleri!
İki dakika içinde, kızımı (haliyle ekran başındakileri de) yerine çakan, gülme krizlerine sokan "Güzel ve Dahi" yarışmasına adapte oluyorum....
Allah'tan, 5'e gidenden daha akıllı değilim! Salak olarak da doğmadığıma şükrediyorum...
Ekran'da Hitler resmi var! Kız utanmasa "dolma biber" diyecek!
Sırada, Türkiye'ye başbakanlık yapmış Ecevit'in resmi var...
Behzat Uygur, "resimdeki şahıs hakkında 15 kelime konuşur musun?" diyor...
Başkent Koleji' mezunu olduğunu söyleyen sarışın kız, ıkınıyor, sıkınıyor!
IıııııııııııııHHHHHH!!!
Behzat Uygur, "Çizgi Roman Kahramanı" gibi lakabı var", (Karaoğlan diyecek ama ,kızda onu anlayacak kıvraklık ve tepki de yok...)
"Kıbrıs'taki çok önemli harekatın lideriydi" diyor, tam 10 dakika konuşuyor Behzat Uygur... Ama, "Dahi" kızımızdan, tek kelime, çıt yok!
Eli, kolyesinde, aklı neresinde! anlamak için münnecim olmak gerek!
Ekranda, bir dünya şahsiyeti var...
Bir başka kendi güzel "aklı evvel" yarışmacı, "Clinton Bush" cevabını yapıştırıyor...
Cevap, aslında "Zekice"! Aptala yatan biri bunu düşünemez o anda:
Kendini ele veriyor! Kurmaca mı! Bal gibi, kurmaca...
Gelde gülme... Gelde ıkınma...
Gelde yerlerde sürünüp komalık olacak kadar gülme krizine girme!...
Allah'ım, biz kimlere ne kötülük ettik ki, bizleri bu kadar "salak yerine" koyuyorsunuz!
Ey televizyon yöneticileri!
Bu "yutturmaca" formatları, kimlere yutturacağınızı sanıyorsunuz!
Bu ülkede, aklı ve birikimleriyle, yetenekleriyle bir yerlere gelmek isteyenlerin, umudunu neden kırıyorsunuz!
Bu ülkede, akıllı olmaya gerek yok mu? demek istiyorsunuz? da biz mi mesajları alamıyoruz!.
Bu ülkede "akıllı olmaya gerek yok, gösterecek, (yedirecek!!!) bir şeyleriniz olsun yeter!" mi demek istiyorsunuz!
Peki, peki anladık!
Gerçekten de Akıllı olan sizsiniz...
Ne yedirirmek isterseniz, yedirirsiniz!
İster sarışın, ister esmer! Aptal'ı oynasın yeter...
Salağa yatsın yeter...
DAHİ olan SİZ'siniz...
Parayla, parsayı toplayanda (Salağa yatanları, başarıyla bulup ve yöneten de) sizlersiniz...
Akıllı olanda...
Gerçekten de, artık YETER...