İNSANLIĞIN BÜYÜK SINAVI!
Dünya küresel büyük bir salgınla mücadele ediyor. Ülkelerin neredeyse tamamı kapısına kilit vurdu ya da vurmak üzere!
Amaç, Dünya ile teması "sıfır" noktasına indirip, ülkeleri teslim alan Corona salgınıyla mücadele edebilmek?
Üretim, zorunlu şeyler dışında neredeyse durma noktasında.
Fabrikalar, işyerleri, topluca yaşanılan her ne varsa devre dışı. Esnaf toplum sağlığı için kepenk indirmiş durumda. İnsanlar ya işten çıkarılıyor ya da homeofis çalışmayla “işyerlerine katkıyı” sürdürmeye tercihiyle başbaşa.
Dünya borsaları yere çakılmış, ekonomiler tepe taklak! Bu, küresel salgın Corona’nın daha ilk bir aylık tahribatı…
Dünya devi İngiltere gibi bazı ülkeler “gittiği yere kadar!” diyerek halkı bulunduğu noktada kalmaya ,hastanelere gitmemeye (yani evlerinde ölümü) beklemeye telkin ediyor halkını. Ama yazdıklarını görerek geri adım attılar. Hatta tüm İngiltere’de sokağa çıkma yasağı ilan ettiler.
Corona’nın ilk yayıldığı ülke olan Çin, çok zor ama belki de olması gereken sert önlemlerle bu küresel belayı atlatmaya çalışıyor.
Corona’nın yayıldığı ilk süreçte en çok etkilediği ülke olan İtalya ise salgına karşı adeta teslim olmuş durumda.
Türkiye’de ise durum hep “teğet geçecek” miş gibi, önlemler alınmakla birlikte, virüsün yayıldığı ülkelerden biri açıklamasını en sona sakladı.
Ne yazık ki, beklenen kaçınılmaz son bizde de yaşandı, yaşanıyor.
Corona, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yayılma sürecine girdi bile.
Evimizde bilgisayar başında, elimizdeki cep telefonlarda “Vaka Sayısı” açıklamalarına, “uyulması gereken kurallara” kitlendik.
“Evimiz’de kalıp” olup biteni TV’lerden izleyip nasıl “Corona’cağızımızın”. Bekleyişindeyiz!
Koca Dünya, medeniyetin ve büyük insanlığın görüp göreceği “En Büyük Hapishanesine” dönüşmüş durumda.
“Tek elden yönetiliyor” sanki büyük insanlık!
Yüzlerce ülke aynı anı, aynı dramı, aynı filmi izliyor. Sonraki adımın habercisi sanki yaşananlar: Büyük Kaos kapımızda!
Marketler yağmalanıyor daha şimdiden. Karantina alınan sahalardan, “kolluk kuvvetleriyle” ölümüne mücadeleler yapılarak kaçışlar yaşanıyor.
Yarına dair yeni bir umut, yakın tarihte yeni bir “ışık” şimdilik yok gibi ne yazık ki!
Bilim dünyası “en büyük küresel salgın”ın aşısını, ilacını bulmak için zamanla yarışıyor.
“Büyük İnsanlık” ise “kurallara uyduğu ölçüde” yaşama tutunmanın çabası içinde. Büyük bir sınavdan geçiyoruz, geçiriliyoruz belkide!
Varolma ya da Yok olma mücadelesi bu!
Büyük İnsanlık, Corona virüsü ile mi “terbiye ediliyor” sanki!
“Yeni bir dünya düzeninin” habercisi sanki yaşanan küresel salgın!
Başrollerde korku ve endişe!
Korkuyor ve hayatınızdan, gelecekten endişe ediyorsanız, çaresizce her şeye itaat edeceksiniz demektir!
O korkuya yavaş yavaş alıştırılmadık mı?
“Büyük İnsanlık”, “görmediği, bilmediği şeyleri”, kitlesel yok olmuşları önce hep dizilerden, bilim kurgu filmlerinden öğrenmedi mi?
Sosyal Medya’da elden ele dolaşan “geleceğe dair yeni dünya düzeni” senaryoları sadece birer rastlantı mı?
Corona’nın dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’den yayılıp, tüm dünya ülkelerini zincirleme takip edip sonra kasıp kavurması “tesadüf” olabilir mi?
Yoksa Rockefeller Ailesi”nin “o hep konuşulan”, “Tek insan, Tek yönetim, yani ‘Yeni Dünya Düzeni’ projesi mi hayata geçiriliyor adım adım!
Zira, Güney Kore dizisi MY Secret Terrius dizisindeki sahneler o nedenle bu ara sosyal medyanın en çok paylaşılan görsellerinin başında geliyor.
Dizideki hikayenin günümüzde insanlığın şu günlerde yaşadığı “en büyük trajik salgın” olan corona virüsü (covid-19) ile benzeşmesi tesadüf mü?
Aklımdan bir değil, binlerce soru geçiyor yaşananlara dair.
Oysa ben, büyük insanlığın bir ferdi olarak, bilimi oksijen gibi soluyan aklımla, kardeşliği, dayanışmayı tüm dünya insanlığıyla vareden biri olarak yaşamak istiyorum…
Ama herkes gibi, geleceğe dair umutla, endişesiz nice yarınlara uyanarak…
Biz bu büyük sınavın da üstesinden geleceğiz mutlaka, “Büyük İnsanlık” olarak.