EĞİTİM ŞART!
Türkiye büyük bir deprem felaketiyle yüzleşti. On binlerce insanımızı kaybettik. On binlercesi yaralı. Deprem ülkesi olarak yaşananlardan ders alacak mıyız, orası meçhul. Acımız, acımızdır. Ama geleceğe nasıl hazırlanıyoruz! Gelecek nesillere güvenli nasıl bir ülke bırakıyoruz. Orası da meçhul!
ABD İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ ANLAYIŞ FARKI
Oğlum Kerem ve eşi Buket, çocuklarının geleceğiyle ilgili bir karar alarak Amerika'ya, Dallas'a yerleşti.
Türkiye'deki deprem felaketiyle ilgili acıları, duygusal olarak yüreklerinde yaşıyorlar.
Dünya, ülkemizdeki deprem felaketini yakından takip ediyor.
Dayanışıyorlar halkımızla.
Ama sadece bunu yapmıyorlar.
Bir çok çocuk ve genç nesli, depreme karşı eğitiyorlar.
Tıpkı 5 yaşındaki canım torunum Beren ve 2 yaşındaki can parçam Kartal gibi.
Çocuklar, (Türkiye'de depremden etkilenen binlerce çocuk gibi) neyle karşılaştıklarının farkında değil.
Amerika'daki torunlarım 2 aydıŕ Amerika'da olmalarına karşın, depreme karşı önlem konusunda davranış eğitimi için bilgilendiriliyorlar. Eğitiliyorlar.
Torunum Beren, bir felaket anında ne yapacağını, hangi mesleği seçeceğini de belirledi!
O da anne mesleğini seçerek sağlıkçı, Doktor oldu!❤
Babası gibi güçlü olduğunu hisseden küçük torunum Kartal'da, büyürsem Arama Kurtarma ekibine dahil olmayı, daha şimdiden kafasının bir kenarına yazdı bile.❤
Deprem bölgesinde farklı eğitimler veriliyor.
Kuran kursları da açılıyor.
Yapılmalı mı, evet ama öncelikli değil.
Çünkü depremden etkilenen çocuklara öncelikle "psikolijik olarak destek" şart.
Eğitimlerine devam etmeleri öncelikli.
Hayata "eksiksiz" devam etmeleri için çalışmalar daha da öncelikli.
Simdi bu iki fotoğraf arasındaki farkı, varın siz düşünün...
İster Amerika'da, ister Türkiye'de.
Veyahut dünyanın herhangi bir ülkesinde...
Eğitim bu nedenle hep şart.
Eğitim ve önlem yaşatır çünkü!