Ahmet Kaya, 1999 yılında MGD gecesinde söylediği sözler nedeniyle hem o gece hem de ertesi günlerde "toplumsal linç"e uğradı...

Cezaevi'nde öldürülür endişesiyle de tutuklanmayıp salıverildiğinde Paris'e gitti.

Bir nevi "sürgün hayatı" yaşadı ve "memleket hasretiyle öldü...

Ahmet Kaya bu süreçte "Vatan Haini" muamelesi gördü. Şarkılarına ambargo kondu. Haberleri yapılmadı.

Sokaklarda bazı gruplar tarafından kasetleri yakıldı.

Ama, şarkıları asla "hafızalardan" silinmedi.

Doğu ve Güney Doğu halkı Ahmet Kaya'ya daha bir başka gözle sahip çıkmaya başladı.

Aradan 11 yıl geçti... Başbakan Erdoğan bir kaç kez Ahmet Kaya'dan söz edince, "sular tersine akmaya, rüzgar başka esmeye" başladı...

Kaya, dün "Vatan haini" idi, bugün neredeyse "kahraman"...

Şimdi herkes aramızda Ahmet Kaya'dan reklamsal rant elde etmeye çalışıyor.

Bilen de konuşuyor, bilmeyen de!

Ekran provokatörü ARK, bu işe de el attı.

İki yıl önce ortaya çıkıp konuşsaydı ya!

O gece orada olan Ahmet Kaya'nın sanatçı arkadaşları (!) gibi, kimsenin gözü yemedi!

ARK'nın da gözü yemezdi, Başbakan konuşmasaydı.

Kanaltürk'te, "'Orada değildim' diye sallamasın. Resmen korkmuş. Mertçe korktuğunu söylesin" diyor.

Ve, bilmediği, tanık olmadığı olaylar hakkında "sallıyor" yine ARK.

"O gün kahramanlık yapan yalnızca 2 kişi vardı. Biri Mehmet Aslantuğ diğeri de Savaş Ay'dı"

Yanlış ve eksik biliyor, "ekran provokatörü ARK"

Ahmet Kaya'nın önüne, ben dahil, şimdi MGD'nin başkanı olan Sinan Tosun, gazeteci Dursun Karadağ, Arslan Güven ve gazeteci Osman Demirbağ siper olduk.

Ardından, Savaş Ay geldi, Ahmet masasına oturunca. 11 Şubat 2009 TV haber bültenlerine bakanlar bunu rahatlıkla görebilirler...

Susanları, "sinenlerin" sayısını yazsam zaten bu sütünler yetmez.

Bu günlerde tartışmaları gündeme getiren Kadir İnanır da, Osman Yağmurdereli ile en ön masadaydı.

"Korkaklıkla" suçlaması üzerine Kadir İnanır'ı aradım.

Gün boyu arayanlar, demeç isteyen gazeteciler nedeniyle sesi kızgındı! Kısa ve öz konuştu.

"Ben Kızılay Dergisi'ne verdiğim röportajda, orada değildim demedim. Olaylar dışarda oldu dedim. Ayrıca kimse benim adımı kullanarak gündeme gelmesin. Birilerini ekrana çıkartıp konuşturuyorlar. Onlar kim ki muhatap alayım. Benim kimseden korkmadığımı cümle alem bilir."

Kadir İnanır'ın "Olaylar dışarıdaydı" lafına bende takıldım.

Zira, Ahmet Kaya şarkısını söyledi, küfürler, çatal kaşık ve yemek bıçakları havada uçarken masasına oturdu. Ve tüm curcuna, karışıklık15 dakika sürdü, Kaya, "servis asansörü"nden Princes Hotel'i terk etti.

Hafızası zayıf olanların bir daha düşünmesinde yarar var.

Durumdan pay kapmaya çalışan ARK'ta, sıkıysa Kadir İnanır'ın yüzüne konuşsun, ya da karşısına çıksın.