Birinin, birine "el vermesinden" müthiş kıskançlık duyarız nedense!
"O biri", yeteneksizse, beceriksizse ve sadece fiziğine güvenerek inadına "o destekle" kendine yer açmaya çalışıyorsa hala bir yerlerde?
İfrit oluruz! Olmakta da haklıyız belki böylelerine?
Ama başarının hazzedilmediği, yeterince ve bekli de hiç takdir görmediği ülkemizde, hep "günlük hayatın dedikodu malzemesi"  olmuştur o iteklenen kişiler?
Ya başarılıysa!
O zaman değişir mi bütün bu ön yargılar! Hiç sanmam!
Hayatımıza son 10 yılda  2 Ayşe girdi? Biri Ertuğrul Özkök'ün Hürriyet gibi devasa vitrine çıkarmasıyla Ayşe Arman?
Yazdıklarıyla, yaptıkları sıra dışı röportajlarıyla  tüm "kalıpları" kırdı! Medyada gelenek bırakmadı! Kızdık, okuduk? Kıskandık okuduk, eleştirdik yine de takip ettik yazdıklarını?
Diğeri, Hıncal Uluç'un "el vermesiyle", "Günaydın" diyerek Sabah penceresinden girdi medya dünyamıza?Çıtı-pıtı, ele avuca sığmayan, "sahiden" yazma yeteneği olan?
İkinci Ayşe daha çok "medyanın" bir bölümünün "Hınçalma tahtası" gibi.
Hınçal Uluç'un beğendiğini beğenmemekten mi olsa gerek?
Gerek vuruyor, giden vuruyor?
Ama bunlara bazen de Ayşe Özyılmaz kendisi çanak tutuyor?
Aşk hoyratlığı yüzünden? "Boşta kalanlara" yönelme çabası yüzünden?
Gizliden de olsa 'Abla Ayşe'nin önüne geçme çabası yüzünden?
Şarkıcı kimliğinin aşk promosyonuyla, "kalem tutan köşe yazarı" kimliğinin önüne geçtiğini düşünememesinden?
Nişantaşı'nın göbeğinde patlayan "Yazarlar Meydan Kavgasını" O" başlatmadı mı?
Kasabalardaki hayatının aşkını yarım bırakması şıpsevdiliğindendir?
Hasbelkader (birazda cin bir zamanlama ile) Sülhi Beylere yönelmesi, "boşanmaya nedeni" sayılacaktı, kolay yırttı! 
Öpse yine olay!  Ama öptüğü "Recep İvedik" olunca  unutulur mu kolay kolay!
Sahi, İstanbul'da o şanslı muhabire "rol tarifi" yapacağına, İvedik'e "teşekkür öpücüğünü" yatın kapalı mekanında verseydin ne olurdu  Ayşe?
O zaman "Ayşe" olmazdı? Haber yapılmazdı! Manşetlere çıkmazdı?
"Hınçalma"lara kolay yem olmazdı!
Değil mi sevgili Ayşe!
Ne güzel anlatıyorsun aslında kendini! Bir de "birileri" seni yeterince anlasa! "Hınçalmalar" bitse de hakkını teslim etseler!
Biraz da işin kolayına kaçmasan! Olmaz mı?