HÜLYA AVŞAR VE BRANŞLAŞMAYA DAİR ANEKDOTLAR!
1960?lı yıllarda magazine başlayan gazeteciler, Hülya Koçyiğit ile Türkan Şoray arasında gidip geldi. 80?li, 90?lı yıllara dek, Sultan?ın hükümranlığı devam etti. 1983-93 arasında Ahu Tuğba?nın seribaşı olduğu ?Magazin Kraliçeliği?nde, Hülya bir boy önde girdi yarışa. Türkan Sultan hayranı gazeteciler, onu hiç manşetlerden düşürmedi ve yalnız bırakmadı. 90?lı yılların sonunda özel TV?lerle birlikte, Hülya Avşar, yeni jenerasyon magazin gazetecilerinin ?Numberone? oldu.
BRANŞLAŞMAK ÇOK ÖNEMLİ!
Magazin gazeteciliğinde branşlaşmak çok önemli. Star sanatçı ile kişisel diyaloğlar, onunla ilgili bütün materyallerin derlenip, toparlanıp hafızaya alınması...
Dahası, istenildiğinde "ulaşabileceğiniz tek ayrıcalıklı kişi" olma özelliğiniz, sizi farklı yapabiliyor...
Hele, bir de kartpostal kadar yakınsanız hayranı olduğunuz sanatçıya!
Bunu biliyor ve hissediyorsa Starların Starı!
En Özel?i sizsiniz!
En sır haberi, "ilk önce duyan" ve yayınlayansınız!
Başkasına "mırın-kırın" edip randevu vermiyorsa, "sizi asla kıramıyacaktır!"
Siz onun akıl defteri, gerektiğinde unuttuğu hayatının mihenk taşlarının, sanatsal sıçrayışlarının, sıkı bir "arşivcisi", olmadık zamanda haber üretecek kadar geniş bilgiye sahip ve diğer meslektaşlarınızdan bir adım öne atacak kadar donanıma sahip demeksiniz!
1960?lı yıllarda magazine başlayan gazeteciler, Hülya Koçyiğit ile Türkan Şoray arasında gidip geldi. 80?li, 90?lı yıllara dek, Sultan?ın hükümranlığı devam etti.
1983-93 arasında Ahu Tuğba?nın seribaşı olduğu "Magazin Kraliçeliği"nde, Hülya bir boy önde girdi yarışa. Türkan Sultan hayranı gazeteciler, onu hiç manşetlerden düşürmedi ve yalnız bırakmadı.
90?lı yılların sonunda özel TV?lerle birlikte, Hülya Avşar, yeni jenerasyon magazin gazetecilerinin "Numberone"ı oldu.
Arayı, Gülben?ler, Ebru?lar ve mankenler girse bile...
Sabah Gazetesi?nde Mehmet Çalışkan imzasıyla yayınlanan oto-biyografik haberini, bu gözle okumanızı öneriyorum.
Arkadaşımız Mehmet Çalışkan?ın haberi, Hülya Avşar?ın pohpohlanması şeklinde kokuyorsa da, bir çok kişinin, alıp arşivlemesi gereken bir Hülya Avşar haberi...
En azından, Hülya?dan gelebilecek "azar"ları savuşturabilmek adına!
İçinde, özel hayatıyla ilgili çalkantıların, yurt dışında aldığı ödüllerin izleri olmasa da önemli.
Ben unuttum bile Hülya?nın Tanju sevdasını...
Çoktan raflarda küllendi Kaya?nın Bodrum kaçamakları... Hatta, Halikarnas kayalıklarına çarpıp, tuzla_buz oldu...
Ben unuttum, Hülya Avşar?ın Berlin In Berlin ile Uluslararası bir ödüle sahip olduğunu...
Ben unuttum, Hülya?nın, sinema çevrelerini "entellerine yönelik açıklamaları ve tutumları" nedeniyle, festival jürilerince oyunculuğuna "gizli amborgo konulduğunu!..
Ben unuttum, Hülya?nın lise döneminde madalyalı bir yücüzü olduğunu ve öğrencilerle konuşurken, aydın ve Prof.larla konuşurken, sporcunun ahlaklısı olarak, alçak gönüllülüğü neden elden bıraktığını, ukalalık tasladığını...
Ben unuttum, Hülya?nın gençken yaptığı aşk hatalarının, bir gün evlendiğinde ve kendi başına de geldiğinde neler demeye mecbur kalacağını...
Ben unuttum, Hülya Avşar?ın Marmaris?te, Erol Atar?ın yönlendirmesiyle, Sabah ve Yeni Asır?dan Erol Yaraş?a "Toples" yakalandığını...
Ama ben biliyorum, sevgili Hülya Avşar?ın, 1983 yılında Kraliçe seçildiğinde, tıpkı Mehmet Çalışkan gibi "Bir Hülya Avşar hayranı ve haber emektarı olan", Tahir Yaman?ın, Aykut Işıklar?ları çok çabuk unuttuğunu...
İzmir dendiğinde Önder Çorlu?dan vazgeçmediğini, İstanbul?da ise sevgili Dursun Karadağ?ın kendisi için vazgeçilmezliğini...
Bugün, ikisinin de ne olduğunu neler yaptığını, Hülya rutin trafiği arasında "kıl payı" sıkıştırabilirse, şaşarım!
Genç magazincilerin, ardakadaşımız Mehmet Çalışkan?ın yaptığı son haberi, "hatim" etmelerini ve Hülya Avşar?dan "Azar" işitmemeleri için bunu DATA?larına kaydetmelerini, hatta gerekirse ezberlemelerini öneriyorum...
Mehmet Çalışkan?ın bu haberini ve bilgileri ezberledikten sonra Türkpetrol reklam toplantısına çıkan Hülya Avşar?a, "Hülya Hanım, dört yıl üst üste Vergi şampiyonu oldunuz. Bu reklamdan kazandığınız ücret, sanırız sizi yine şampiyonluğa doğru götürecektir?" şeklinde bir soru yöneltilseydi eğer;
"Dangalaklar, kazancımdan size ne? Size mi hesap vereceğim! demezdi Hülya Avşar...
Diyemezdi...
Zaman ne çabuk değişiyor...
Star?larda...
Gazetecilerin mesleki konumları da...
Hülya Avşar, bir haber nedeniyle bana yanlış tavır takındığında, tam bir yıl "küs" kalmıştık!
Araya sokmadığı arkadaşlarını, dostlarını bırakmamıştı!
Şimdi, her adım başı bir mikrofon uzatılıyor nasılsa...
Eğri soru soran "haşlanacak", yumuşak sorana konuşulacak!
Uzmanı mahabire, yeri ve zamanı geldiğinde bütün sırlar bir bir ifşa olunacak...
Dikkat!
Hülya geçiyor!
Eskiden, gazeteciler, tek televizyon, bir kaç magazin dergisi olduğunda, yeni veya palazlanmış, rayına oturmuş yıldızlara...
"Sizler yolcusunuz, bizlerse Hancı" derlerdi...
Devir değişti artık...
Devir, bilgilenip, donanıp Molped?le uçma devri!
Devir, genişletilmiş, uzmanlaşmış hatta branşlaşmış star uzmanı, muhabir devri...
Yanlış yapmaya görün... Tepe üstü çakılmak bile mümkün, oturduğunuz koltuğa...
Devir, muhabirlerin, gerektiğinde (sözüm Hülya?nın şahsından uzak) patronlara "şikayet edilip", işlerine bile son verilme devri...
Zemin fena halde kaygan! Günümüz Starları, yaman mı yaman!
Hülya, 22 yılda üç kuşak gazeteciyi eskitip, zirvedeki yerine başarıyla kutluyorsa hala...
Şapka çıkarmak gerekir...
Bizler yolcu, Hülya Avşar, Hancı nasıl olsa!
Darısı, yeni kuşak gazetecilerin başına...
Baret takmakta, çok kazanıp para biriktirmekte yarar var...
Yeni TCK kapıda nasıl olsa!