ISPARTA GEZİ NOTLARI-3
YAZILI KANYON?DAN SONRA ?HUZUR?A ERDİK!
Isparta gezimizin 2. günündeyiz? Türkiye?nin keşfedilmeyi bekleyen, pırıl pırıl havasıyla insanı dimdik yapan kayak merkezi, Davras?ta, Sirena Davras Otel?deyiz?
Gezinin ev sahibi Isparta Valisi Ali Haydar Öner'in, konaklamak için bizi neden buraya getirdiğini, otelin havasını soluyunca daha iyi anlıyoruz?
Trabzonspor ve daha bir çok ve yerli yabancı spor kulübü sporcuları gibi, "kondisyon" depolayacağız!
Yolumuzun ne sarp Vadilerden, ne güzellik bahçelerinden tırmanarak geçtiğini ilk günden itibaren görünce, "Sirena Davras Otel Medya Kampı"nın önemini daha iyi kavrayacağız.
Ama Sayın Vali, bizi kondisyon çalışması yapmadan "Isparta'nın dağ-taş-ova sahalarına" sürünce, "tel tel" dökülenlerimiz de, "kaçamak yapıp", "ben vadinin en başına çıkıp gidip döndüm" diyen birkaç firarimiz de olmadı değil..
Sağlam bir kahvaltı yapıyoruz Sirena Davras Otel'de?
Ciğerlerimiz oksijen doluyor en temizinden?
Birazını İstanbul'a saklasak mı? acaba diyorum içimden?
Sonra, bir "düdük" sesiyle otobüslerimize doluyoruz?
Gece geç ve karanlık saatlerde geçtiğimiz Davras Kayak Merkezi yolu, Isparta'yı tepeden gören (1600 Rakım) öyle bir manzaraya sahip ki, Eğirdir gölüne uzanmak istiyoruz!
Turizm İl Kültür Müdürü Abdullah Kılıç anlatımlarına başlarken, kimimiz gölde balık tutmayı, kimi göl kenarında iki kadeh parlatmayı, bazılarımız ise beyaz cennet üzerinde kayak yapmayı hayal etmeye koyulmuşuz bile?
Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın'ın da bir bölümüne katıldığı Isparta turunda neden olmadığını bir sonraki durakta anlıyoruz?
Biraz sonra Isparta Belediyesi Kent ve Tarih Konağı'ndaki hazırlıkların içinde buluyoruz Başkan Yusuf Ziya Günaydın'ı?
Acı ama gerçek! Tarihi kent konağı, Isparta'nın dünden bugüne uzanan ünlü Isparta Halısı tezgahlarını "nostaljik ev sahipliği" yapmakla meşgul?
Tarihe damgasını vuran şair, edebiyatçı ve komutanlar heykelleriyle bizi tarih yolculuğuna çıkarırken, hanımlar alın terlerini, göz nurlarını sergilemekle meşgul Tarihi Kent Konağı'nın bahçesinde?
Şıralar, gözlemeler, çiğ köfteler de cabası!
Kozmetik sanayide önemli bir ürün olan gülyağının merkezi olan Isparta, dünya gül üretiminin % de 65'ini karşılıyormuş. Halısı ile de ünlü olan Isparta, son yıllarda doğa ve tarihi güzellikleriyle bizlere kucak açmış?
Zaman kaybetmemek en güzeli.
Program sıkı?
Sütçüler Yazılı Kanyon Tabiat Parkı ve Baysallar Restaurant'ta öğle yemeği. Çandır Huzur Vadisi. Karacaören barajında tekne turu. IYAŞ AVM'leri gezildikten sonra IYAŞ Restaurant'ta yenilecek akşam yemeği bugünün programı?
Akşama ağır konuklarımız da olacak. Isparta Milletvekili M. Sait Dilek'le de tanışma fırsatı bulacağız?
ALABALIĞIN KRALI BURDA!
.
Yazılı kanyon, başı başına bir günün bile yetmeyeceği olağanüstü bir doğa harikası. Bununla kalsa iyi? Tarihin derinliklerinden kopup günümüze gelen medeniyetlerin ayak izleri, Yazılı Kanyon'un nelere tanıklık ettiğinin bir belgesi olarak önümüzde uzanıyor.
El değmemiş bu bakir alanda, gürül gürül akan sular, kulağımıza "bu kaba-saba ve paslı su borularının ne işi var yatağımda"yı fısıldıyor gidenlere, görenlere?
Vali Ali Haydar Öner, bu sesi duymuş olmalı ki "Haklısınız, biz de kaldırmanın mücadelesi içindeyiz" diyerek yüreğimize su serpiyor?
Bu da yetmemiş olacak ki, araçlarımıza binmeden medyayı "çay"a sokup, birbirini serinletmesini sağlıyor sayın Vali?
Bizimkiler dünden razı?
Hemen bir çocuklaşmalar yaşanıyor doğanın orta yerinde?
Buz gibi sular ve "düdük" sesiyle Tabiat Parkı ve Baysallar Restaurant'ta doğru yol alıyoruz.
"Muhtar" hepimizi çayın içindeki "VIP" masalara davet ediyor?
Milliyet'ten Ali Eyüpoğlu, Tercüman'dan Bahri Kayaoğlu ve Mustafa Holoğlu ile en ön masada yerimizi almışız bile?
Yine hayaller kurmaya çalışırken, "gGdiyoruz, Huzur'a bir-iki" Zengin kalkışı yapıyoruz?
Isparta'nın resmi Erkanı, "güzellikler karşısında daha fazla çarpılmayalım" diye, kısa dinlenmelerle bir sonraki adrese götürüyor bizi?
HUZUR VADİSİ'NDE "HUZURUMUZ KAÇTI!!!"
Bir sonraki durak, yediğimiz tava balıkları bir çırpıda erittiğimiz yer olsa gerek.
Burası, "Huzur Vadisi, buradan çıkış yok!"
Herkes gördüğü manzara ve doğal güzellikler karşısında olabildiğince şaşkın!
Burası Reiki Huzur kampı. Bir nevi "arınma", "kendini bulma ve keşfetme" yeri yani.
Vadinin Mimarı, hafızalara kazınan cennet köşesini anlatırken, bizlerin aklı yine gördüğümüz manzarada?
Cennet var, "kapısı yok", giriş var, "çıkmak isteyen"in mahsuscuktan kapıyı bulamadım" dediği bir yer Huzur Kampı?
Huzurumuz kaçıyor gördüğümüz güzellikler karşısında?
Bu saklı cenneti anlatan Bay Mimar'a, Ali Eyüoğlu'nun bu sorusu yetiyor sanırım:
"Siz buraya uçaktan mı düştünüz, nasıl keşfettiniz burayı"
Çıt yok! Huzura ermeye de burada yer bulmaya da ömür yetmez anlaşılan!
Sayın Vali yine yapmıştı yapacağını?
Özgür ve gezgin kelebekler gibi ayrılıyoruz Huzur Vadisi'nden.
Ayaklarımız geri geri gidiyor ama, daha çok Isparta var anlatacak.
Sahi, Şule nerede?Yine geç mi kaldı, Huzur Vadisi'nde mi saklandı?
Başka kaçak var mı? Yanında arkadaşı olmayan var mı?
Reiki ki, Baraj gölüne bir-iki!
Bir sonraki durağımız İviçre Göller Bölgesi.
Pardon karıştırdım galiba! Isparta'da değil miydik!
Gözlerimizi ovuşturuyoruz? Yok yok, hayal değil, gerçekmiş!
Vali Ali Haydar Öner'i "Baraj Gölü" ve çevresini anlatırken görünce "Isparta İsviçresi'nde" olduğumuzu hemen anlıyoruz?
"Bu köşeden daha iyi manzara çekebilirsiniz" diyor Sayın Vali!
Yönetmek kadar, yönetmen gibi vizörden bakışına da hayran kalmamak elde değil.
Burası elin Avrupalısının olsa nasıl satardı bize ve Dünyalı turiste!
Ömründe deniz görmeyenler bile, Baraj Gölü ve çevresini görmeye gelse bile,1000 yıllık tapu almadan gitmezdi!
Bizler ise etrafımızdaki bu harika güzelliklere "gözlerimiz kapatmakla" meşgülüz!
Sayın Vali, akşamüstü romantizmini eşiyle beraber herkese aşıladı hemen?
"Araç inilecek, Baraj gölü manzara yürüyüşüne başla!"
Şaka bir yana, birinin bir şey demesine gerek bile kalmıyor.
Herkes gördüğünü içine sindirmenin telaşında.
İçimizdeki sesler, Baraj gölünün sessizliğinde yankılanıyor!
"Acele etmesek mi?"
"Bir sonraki durakta neler var acaba?"
"Ah, şöyle demli bir çay olsa bu tatlı yorgunluğun üzerine!"
İçimizden konuşuyoruz?
Ama, Vali Öner bizi iki günde "çözmüş" olmalı ki, içimizi, dışımızı biliyor.
2 kilometre sonra Baraj Gölü kenarında çay ve gözleme molası veriyoruz? Yeme de yanında yat! İsteyen Baraj gölünde yat sefasına da çıkabilir.
Giden dönmüyor, gitmeyen bin pişman!
Gün batmak üzere? Güneş bile gördüklerimiz kıskanıyor olsa gerek! "Ya başkasına gördüklerini anlatırlarsa" diye! hızla "batma" talaşında"?
İstemeye istemeye güzellikleri geride bırakıp şehir merkezine doğru yol alıyoruz?
Şimdiki durağımız Isparta'nın göz bebeği, İstinyepark'ı alış-veriş merkezi olan İYAŞ?
Ispartalılar bize "turist" gibi bakıyor, biz ise Ispartalıları, İstanbullu sanmakla meşgulüz.
Buz pateni yapanlar? Ellerinde "Çıtır Elma"larıyla cafe break sohbetleri tatlandıranlar.
Gençler halinden memnun.
Bizler de!
Sahi Isparta'nın başka neyi eksik ki?
İyi bir tanıtıma?
Bunun da belki ilk adımlarından birini atıyoruz, karınca, kararınca.
Kolay değil, başında Sayın Vali, Ispartayı keşfetmekle meşgul kocaman bir "Spartaküs Medya Ordusu!"?
Sabah'tan, Akşam'a, Güneş'ten, Yeni Şafak'a? Milliyet'ten, Hürriyet'e, Cumhuriyet'e ve Tercüman'a kadar. Hatta Taraf'ta burada, Zaman'da. Türkiye' de, Atlas'ta var Isparta'nın yeniden keşfinde. Sanal alemde 10. yılını dolduran www.magazinci.com da bu gezide yine ilk ve tek!
FOX TV, Kanal Türk, AA. DHA, TV8, Kanal7, TRT Turizm ve Belgesel ile CNN Türk'te objektiflerini zoom'lamış bu güzellikler diyarına? Yerel medyadaki arkadaşlarmız ise biz nerede, onlar orada. Bu kez meslektaşlarını haber yapmakla meşgüller!
Anlat, anlat bitmiyor ki güzelim Isparta... Yine kaldık yarına?
ISPARTA GEZİ YAZILARI DEVAM EDECEK...