KİM DOĞRU YAPIYOR?
Diyarbakır Silvan?da 13 askerimizin şehit edilmesi büyük bir infial yarattı. Aylar sonra yapılan bu saldırı toplumun çeşitli kesimleri tarafından tepkiyle karşılandı. Güneydoğu?da 30 yıldır devam eden saldırılar, ?Kürt sorunu? etrafında yavaş yavaş toplumsal uzlaşma zeminine doğru giderken yeniden tırmanışa geçmesinin nedenleri tartışılıyor
Diyarbakır'daki şehit cenazelerinin kaldırılmasını takip eden günlerde gerek Televizyonların 'yayın politikası', gerekse yaz nedeniyle sıkça sahneye çıkan sanatçıların verdiği konserler ve tutumlar da eleştiri konusu oldu.
Trabzon'da iki şarkı söyledikten sonra konserini yarıda bırakan Tarkan'a destek geldi.
Aynı gün Kuruçeşme Arena'daki konserini 'teröristleri sevindirmek için konserimi iptal etmeyi doğru bulmuyorum' diyen Ajda Pekkan ise medya ve sosyal paylaşım sitelerinde eleştiri bombardımanına tutuldu.
Ajda'nın günahı neydi?
Popçu Kenan Doğulu da şehitlerin cenazelerinin kaldırıldığı o acı günlere
gelen Kıbrıs konserini iptal
ettiğini açıkladı.
Kenan Doğulu bu kararı alırken, aralarında Deniz Seki, Ferhat Göçer, Yıldız Tilbe'nin de bulunduğu sahne sanatçıları Kıbrıs'ta konserlerini yaptılar.
İstanbul'da veya bir çok kentimizde çok sayıda sanatçı 'yüreğimiz yanıyor ama' diyerek sahneye çıktılar...
Ajda'dan sonra Harbiye Açıkhava'da iki gün üst üste sahne alan Sezen Aksu da, 'İki gündür uyuyamıyorum. Konserimi iptal etmeyi düşündüm ama çare değil. Evladımızın öldüğü toprağı neyleyeyim. Evladımız artık ölmesin artık bu topraklarda' diyordu.
Sezen Aksu konser verince ortalık toz dumana dönmedi!
Ajda Pekkan'ın hatası 'sıcağı sıcağına' önceden belirlenen konsere çıkması mıydı?
Sezen Aksu'ya 'daha makul ve sert tepki' gösterilmemesinin nedeni, olayların biraz da olsa sıcaklığının gitmesinde miydi!
Siyasi otoriteler demiyor muydu yıllardır. Terörist saldırılar karşısında dik durmak lazım. Tepkimizi göstermeliyiz. Ama hayat da devam etmeliydi.
Facebook üzerinden örgütlenen binlerce, onbinlerce insan terörü lanetlemek için ellerinde bayraklarıyla sokaklara döküldü.
Doğru olan da bu.
Ama bazı yerlerde tepkilerin aşırıya kaçarak taşlarla, sopalarla BDP binalarına yürünmesi, onlardan da aynı karşılıkların verilmesi 'iç savaş' beklentilerine girenlerin ekmeğine yağ sürmüyor mu?
Böyle hassas ortamlarda tepkimizi gösterirken daha dikkatli olmak gerekmez mi?
YENİDEN LİNÇ Mİ?
Aynı günlerde çok çarpıcı tepkilerden biri de Kürt kökenli şarkıcı Aynur, Kürtçe şarkı söylediği için 'birkaç kişi' tarafından yuhalandı.
Sahneden indirilmeye zorlandı.
O gece oraya gidenler sanki Aynur'un 'Türkçe pop' söyleyeceğini mi sanıyordu, açıkçası çok şaşırdım. Aynur, İspanyol ve Latin şarkıcılarla özel bir sahne için bir aradaydı.
Ama Ahmet Kaya'nın yaşadığı tepkinin bir benzerine o da maruz kaldı?
Daha dün, yediden yetmişe, siyasiden, her görüşteki insanlar 'Ahmet Kaya'ya bu yapılmamalıydı' demedi mi?
Aynur'u yine 'linç arenasına' göndermek, 'Kürtçe şarkı söyleme, in aşağı' demek, hangi sorunun çözümüne yardımcı olmamızı sağlayacak.
Yeni Ahmet Kaya'ların gurbette, vatanından uzak ölmesini istemiyorsak...
Biraz daha sağduyu lütfen...