KIŞIN UYUYAN TURİZMİ UYANDIRMAK İÇİN NELER YAPILIYOR?
Türkiye?de yaşadığımız için şanslıyız. Dört mevsimi bir arada yaşadığımız zamanlar hiç de azımsanacak gibi değil.Tarihi ve doğal güzellikleriyle Türkiye?nin her zaman ayrıcalıklı olduğunu başka ülkelere yaptığımız seyahatlerde de daha iyi anlıyoruz.
Dünyanın en güzel en lüks tesisleri de bizde. Türk turizmine son yıllarda giderek artan yatırımlar, yabancı ortakların "gözünü Türk turizm sektörüne dikmeleri" de bunu gösteriyor.
Kasım'ın ortasında bile gün boyu güneşlenmek, denize girmek, başka nerede kime kısmet olabilir.
Antalya'da, Kemer'de hayatının "balayını" yaşamak için ülkemizi tercih eden ilerlemiş yaşa sahip insanları görünce sevinmemek mümkün değil.
Ancak durup düşündüğünüzde bunun hiç de sevinilecek bir tablo olmadığı ortaya çıkıyor.
Çünkü, büyük yatırım yapılan bu tesislerin önemli bir bölümü 6 ay çalışıp, 6 ay "kış uykusuna" yatıyor.
Otellerin bir bölümü "kongre turizmine" yatkın olarak yapılmış. Çoğunluğunda da başta futbol olmak üzere sportif faaliyetler için çok güzel sahalar yapılmış.
Futbolun devre arasında yüzlerce kulübün kamp için Antalya ve civarını tercih etmeleri olumlu gelişme sayılabilir. Bu sadece işletmelerin bir aylık hedeflerinin gerçekleşmesine neden olabiliyor.
Bunlar yapılan bu devasa yatırımlar için yeterli mi? Elbette hayır!
Türkiye'nin "turizm başkenti" olarak kabul edilen Antalya'da bile bu durum ne yazık ki böyle. Yerli turiste, yaşlı ve emekli potansiyeline yönelik kış turizmi kampanyaları ve hedefleri yeterli değil.
Yine de düşündürücü tablolar da oldukça fazla. 120 bin yatak kapasitesine sahip olan Kemer'de sadece 8 otelin kışın faaliyette olması bunu acı tabloyu göstermiyor mu?
Büyük bir bölümü kapalı olan işletmelerin 12 aya yayılmasıyla ilgili hiçbir planlama yapılmıyor. Yüzlerce antik şehri, tarihi ve doğal güzelliklere sahip turistik bölgelerimiz kış turizmi için dünyaya daha iyi pazarlanamaz mı?
Turizm birlikleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı ölü sezonları "diri sezona" dönüştürmek için ne gibi projeler geliştiriyor?
Yoksa onlarda mı "kış uykusunda!"
Bir ay boyunca mutfak, elektirik, ulaşım harcamalarından kurtulmaları da işin cabası.
Yedikleri önünde, yemedikleri yine önlerinde! Bundan daha cazip tatil olur mu?
Peki bu cazip tatil imkanları,10 milyonu aşkın emeklisi bulunan Türkiye için neden bir fırsata dönüştürülmüyor!
Kamu bankaları, bakanlık neden emeklilerimize cazip fırsat kredileri sunarak, yerli turistin bu büyük işletmelerin kışın da canlanması için proje üretmiyor!
Türk turizmi yukarıdan aşağıya kadar, elbirliği içinde ne zamana kadar "kış uykusunda" kalmaya devam edecek!
Anlamak mümkün değil?