PEKER?İN SUÇU NE?
Peker Açıkalın?ın kızını bıraktığı okulun önünde trafik polisi tarafından "itilip-kakılması"ndan sonra kalp krizi geçirmesinin yankıları sürüyor.
Peker, ölümle mücadeleyi kazanmak için çabalıyor.
Olayın tanıkları "itme-düşme" var diyor.
Emniyet?in üst düzey yetkilileri ise "itme yok, tartışma var" diyerek karşı savunmada...
Peker Açıkalın?ı ölümle burun buruna getiren bu davranışın neyi savunulacaksa!
Küçük bir darp ya da şikayetçilerin "karakol aşamasında barıştırılması"da değil söz konusu olan.
Davranışa muhatap kalan, yoğun bakımda gururu incitildiği için "kalbi tekleyen" milyonların sevdiği ünlü bir oyuncu...
Üstelik bu kişi son dizisi "Yahşi Cazibe"de "polisi" canlandıran Peker Pekmez'in tak kendisi.
Birileri ortaya çıkmalı, özür dilemeli ve gereken neyse yapılmalı.
Sözüne, icraatlarına bakılan, güven duyulan İstanbul Emniyet Müdürü'nün yapması gereken de bu değil mi.
Polise karşı benzer bir davranış sergilense, onun hakkı savunulmayacak mıydı?
Söz konusu kişi "sanatçı" ya da "oyuncu" olunca mı işler "hafife" alınıyor!
Peker'in "O an" ne yaşadığına tanık değiliz. Ama, Peker'in "kalbinin teklemesine", günlerce yoğun bakımda kalmasına neden olan bir olay var ki, onu bu derece sarmış olacak.
Peker'in "CHP'den milletvekili aday adayı" olduğunu açıklaması, ona karşı bu davranışı yapan polis memurunda bir etkisi olmuş mudur, o da ayrı bir tartışma konusu şimdi.
Peker'in "polisle girdiği" itişmeli, tartışmalı olay kamuoyunda tartışılmaya başlanınca, aklıma Timuçin Esen geldi.
Hatırlanacağı gibi, magazin muhabirleriyle tartışan ve şikayet edilen Timuçin Esen, Karakola "nazeketle" davet edilmek yerine, kollarına kelepçe takılarak, yaka-paça, karga tulumba götürülmüştü.
İşte bu olayda tıpkı Peker Açıkalın olayındaki gibi günlerce konuşulmuştu.
Hem magazin gazeteciliği açısından hem de polisin "ünlü bir sanatçıya davranışı" açısından...
Şimdi düşünüyorumda...
Timuçin Esen de "Hırsız-Polis" dizisinde "polisi" oynuyordu! Şimdi hastanede hayata karşı mücadele veren meslektaşı Peker Açıkalın da, "Yahşi Cazibe"de, "komser Colombo" gibi hafiye polisi oynuyordu!
Polis, "kendi mesleklerin ekranda oynayan" oyuncu polisleri "sevmiyor mu?" acaba...
O zaman diyeceksiniz ki, "Arka Sokaklar"ın Rıza Baba"sı, niye böyle bir davranışa muhatap olmadı.
O zaman insanın bir daha sorması geliyor:
"Peker'in suçu neydi?"
Peker Açıkalın, kalp krizi geçirmeden bir gün önce Facebook sayfasında, Yahşi Cazibe'den neden ayrıldığını, yaşadığı haksızlıkları, telif haklarına karşı mücadele vermeye devam edeceğini yazmış.
Ve bakın neler demiş Peker Açıkalın:
"Telif haklarımın savaşını, hem bir oyuncu, hem bir vatandaş olarak, an itibariyle, siyasi arenada olduğu gibi (tabii ki kaleyi zorlayıp içeri girebilirsek... :)
Bu ülkede iki kalas bir heves yaşadığı zannedilen tüm oyuncuların Telif Hakları çıkmadan mesleğim olan sanatımı TV' lerde icra etmekten vazgeçtim...
Beni sevenlerden özür dilerim.
Benim gibi bir fiil 37 senedir sigortası olmayan bir sanatçının, yanında ve konumunda bir kaç kişi varsa lütfen benimle birlikte hareket etsin.
Bu bir kak savunusudur...
Krallar hep soytarılardan korkmuştur"
Fazla söze gerek var mı?