TATLISES, VAZGEÇ HÜLYA?DAN! UYAN BU RÜYA?DAN!
Karaoğlan jönümüz Tatlıses, ?reddedilmenin? dayanılmaz kızgınlığını belli etmeden Hülya?ya teklifini yineliyor ve ekliyor:
?Bu film gişe rekorları kıracak, hikayemiz de güzel olursa!?
Şimdi ben de Tatlıses?e diyorum ki: Bu film iş yapmaz! Rekor filan da kırmaz!
TATLISES, VAZGEÇ HÜLYA'DAN! UYAN BU RÜYA'DAN!
70'li yılların sonu, 80'lerin başı? Kara yağız Anadolu delikanlısı İbrahim Tatlıses, "Ayağında Kundura" ile almış, yürümüş?
80'lerin ortası: Tacı elinden alınan "devrik kraliçe" Hülya Avşar, magazin ve sanat dünyasına tüm çıplaklığı ve doğallığıyla bomba gibi düşmüş!
Tatlıses'in albümleri çıkarken bile İMÇ Unkapanı Plakçılar Çarşı'sında kurbanlar kesiliyor, izdihamlardan camlar kırılıyor?
Dönemim medya vitrini olan Haftalık Dergiler'in aynı anda bir kaçına bile "kapak olan" Hülya Avşar "tiraj patlamasına" neden oluyor?
Biri "Tacı"nı kaybedip daha değerlisi olan şöhreti kazanan Hülya Avşar, diğeri ayağında çarığıyla (pardon kundurasıyla) müzik dünyasını kasıp kavuran ve "Taç giymeye" hazırlanan İbrahim Tatlıses?
Yapımcılar durur mu? Hepsi pusuda, besteciler ise ikiliye giydirilecek şarkı yarışında?
Elini çabuk tutan Tatlıses "Mavi Mavi", ve "Hülya" şarkılarını önce diline, sonra dillere dolandırarak gidilecek yolun, çekilecek film üstüne filmlerin rotasını belirliyor?
Hovarda yapımcıların Çek'leri ise havada uçuşuyor?
Hülya ile İbo işte böyle kavuşuyor!
Sonrasında kamera önünde ve gerçekte arkasında aşk üstüne aşklar yaşanıyor?
Dinleyici-izleyici "kahramanlarını" bulmuş, bırakır mı? Sinema gişelerinde izdiham üstüne izdiham yaratıyor?
Yıllar yılları kovalıyor, İbo, daha sonra yaşadıkları aşkı inkar eden eski göz ağrısına "Hülya, neden böyle!" dese de herkes kendi gerçeğini yaşıyor?
80'lerin ortasından, 2009'lu yılına kadar, "İçimiz Hülya, dışımız Tatlıses!"
Onlar, gece gündüz, televizyon, sahne, polemik ve nice yaşanmışlıklarıyla hayatımızın ayrılmaz bir parçası oluveriyor?
2009'un son günlerinde, Tatlıses'in "Hülya aşkı" yeniden depreşiyor.
Ona film teklifinde bulunuyor? Avşar kızı akıllı, önce "Naza"çekiyor, "Hayır" cevabı yapıştırıyor!
Karaoğlan jönümüz Tatlıses, "reddedilmenin" dayanılmaz kızgınlığını belli etmeden Hülya'ya teklifini yineliyor ve ekliyor:
"Bu film gişe rekorları kıracak, hikayemiz de güzel olursa!"
Şimdi ben de Tatlıses'e diyorum ki: Bu film iş yapmaz! Rekor filan da kırmaz!
Ne devir eski devir! Ne seyirci eski seyirci!
Yani, eski aşklar rafta kaldı! Rekorlar da!
Sevgili Tatlıses, eğer rekor ve skor peşindeysen, uyan bu rüya'dan, vazgeç Hülya'dan
THY'DE EKSİK OLAN NE?
Türk Hava Yolları (THY) son yıllarda önemli ivmeler kazandı. Ulaşım sektöründeki rekabette bu çıkışta önemli etkenlerden birini oluşturdu.
Yaklaşık bir hafta önce yoğun sis'ten dolayı gerek Atatürk Havalimanı gerekse Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yaşanan "kaos" ve "karmaşaya" bizzat tanık oldum.
İyi niyetle sabırla yolculara hizmet eden personel ile onlarla aynı tonda aynı seviyede bağırıp çağıran personelin davranışlarını da herkes gibi izledim!
Hava koşullarından dolayı yaşanan bu sıkıntıları samimiyetle yolcusuna, dahası müşterisine anlatan THY yetkililerinin varlığı böyle durumlarda sıkça aranıyor ne yazık ki!
İletişim yerine "iletişimsizlik", THY yer ve uçuş hizmeti ekibinin görevlerinden bir olmuş sanki!
Bir de THY'nin "Yan kuruluşu", Anadolu Jet ile ilgili şikayetler sıklaşıyor bu aralar.
29 Kasım'da Ankara'dan havalanan TK 0996 Anadolu Jet uçağındaki temizlik özensizliği, herkesin dikkatini çekmiş?
Yolcular, "THY uçağıyla, THY müşterisi olarak uçuyoruz. Bu özensizlik, bu fark neden?" diye şikayet edecek merci arar olmuşlar?
Vatandaş, "ucuz diye mi bu özensizlik var" demekten de kendini alamıyor!
Hal böyle olunca "Anadolu Jet üvey evlat mı?" düşüncesi yolcular arasında yüksek sesle konuşuluyor?
THY Marka değerini yükseltirken, gerek yan kuruluşlarında gerekse diğer ulaşım hatlarında ve müşterisiyle ilişkileri de "Top noktaya" ulaştırmayı hedeflemiyor mu?
"Kendinizi Star gibi hissedeceksiniz!" sloganı, zaman zaman karşı protestolara da dönüşüyor!
THY yöneticileri aman dikkat!