TÜRK MEDYASI, CEM YILMAZ?A, KOCAMAN BİR ÖZÜR BORÇLU!
Türk medyası, (haberi kullananlar, yayınlayanlar) Cem Yılmaz?a kocaman bir özür borçlu.
Tıpkı bizim açık yüreklilikle yaptığımız gibi... Cem Yılmaz?ın, yurt dışına gitmesine hiç gerek yok.
Ama rating uğruna, gazeteciliği bu noktalara getirenler, onlara ?saf saf? inanan müdürleri, bir an önce yurt dışına gitse... Bu mesleğin ?içindeki sancıları, yanlışları? daha çabuk iyileşir!
MGD Başkanı Nurettin Soydan?ın, Cem Yılmaz olayının perde arkasını yazdı...
18 Temmuz sabahı, kahvaltı masasında gazetelere göz atıyorum...
İngiltere?deki terör olaylarının yansıması yeni yeni bitmek üzere...
Magazin haberlerinin ağırlıkta olduğu ikinci sayfalara göz gezdiriyorum...
Medya mensuplarına uygulanan terör gibi saldırı haberleri manşetlerde...
Bodrum?da, Sezen?in sevgilisi Önder Fırat Star TV muhabiri ve kameramanına saldırmış. Altında ise Cem Yılmaz?ın Çeşme?de medya mensuplarına ?okkalı? hakaretlere varan küfür ettiği yolundaki haberler...
Biri asla tasvip edilemez, diğeri kabul edilemez, ?Cem de böyle yapar mı?? dedirtecek haberler...
Haliyle, mesleki kuruluşun, MGD?nin Başkanı, Ulusal bir kanal olan Flash TV?de iki program yapan sorumlu olarak telefona sarılıyorum, hem geçmiş olsun demek, hem de gerçeğin ipuçlarını bizzat doğrulatmak için...
Önce, Star Tv magazin Müdürü Oğuz Karaali ile görüşüyorum. Olayı aynen aktarıyor. Saldırı olayının görüntülerle öğlen haberlerine yansıyacağını da ilave ediyor Karaali...
Ardından Bodrum?da görev yapan, dayak yiyen Kameraman Serkan ve muhabir Mustafa ile konuşuyorum...
Anlattıklarının, Oğuz Karaali?den bir farklılığıyok. Biraz sonra Cumhuriyet Savcılığı?na gideceklerini belirtiyorlar.
MGD adına geçmiş olsun dileklerimi ileterek, hukuki olarak ve mesleki dayanışma adına yalnız olmadıklarını ifade ederek, ikinci olayın ayrıntılarına geçiyorum...
?Cem Yılmaz medya mensuplarına ?s....... gidin? dedi!
Haberi yapan gazetelerin muhabirlerine ulaşmaya, hatta varsa ?kayda alınmış mı?? diyerek, Çeşme?de görev yapan magazin programlarının servislerine soruşturuyorum olayı...
TGRT Haber Özel orada... Ancak, ellerinde olayla ilgili bir görüntü olmadığını belirtiyor Ömer Balıksırtı.
ATV Özel Hat?a dönüyorum bu kez...
?Kasetler yolda, olabilir belki, bilemiyorum? diyor Müslüm Demirci...
Kanal D Canlı Canlı ekibine ulaşmaya çalışıyorum bu kez.
Onlardan da ATV magazin ekibi kadar bilgi gelebiliyor. ?Küfür etmiş diyor arkadaşlar, ancak kasetler yolda!?
Zamanla, dakikalarla yarışıyoruz adeta...
İki, olay bir araya, aynı güne denk gelince, soruşturup ön bilgilerle kamuoyuna bilgi vermek de kaçınılmaz...
MGD adına, iki olayı kınadığımızı belirten açıklamayı, bu soruşturmadan sonra kaleme alıp, yazılı ve görsel medya?ya açıklıyoruz...
Bir metnini de, ?haberlerin yayınlandığı gün?, BKM?ye, e-posta yoluyla gönderiyoruz...
Gazeteciliğine her zaman güvendiğim Selma Semiz, telefonla arayarak, ?Biraz ağır olmamış mı?? şeklinde oluyor ilk tepkisi...
MGD, Basın Konseyi ve Gazeteciler Cemiyeti?nin, her iki olayı kınadığı açıklamaların basına yansıdığı 19 Temmuz günü, yine ses seda yok Cem Yılmaz?dan...
BKM?nin patronu Necati Akpınar bu kez telefonda...
?Sevgili başkan, açıklamalarınızı basından okuduk. Ancak, benim tanıdığım ve sizin tanıdığınız Cem Yılmaz bu küfürü etmez. Bir yanlışlık, bir abartı var. Haberi yazanlar, Cem?e haksızlık etmiş? diyor Necati Akpınar...
Bir gün önce yaptığımız trafiğin aynısını yine yapıyoruz.
Cem Yılmaz, gerçekten küfür etti mi, etmedi mi? Küfürü kaydeden kamera ve program, haberci var mı?
Magazin servislerine Çeşme kasetleri geldi mi diyerek, telefon trafiğini bir kez daha sıklaştırıyoruz.
Yönetim Kurulu üyemiz Hakan Özbek, Çeşme?de olay sırasında bulunan, Cem Yılmaz ile yürürken röportaj yapan ATV muhabiri Asiye ile konuşuyor. Ve olayın doğru olup olmadığını soruyor genç muhabire...
Asiye?nin Hakan Özbek?e yanıtı:?Küfür etti, kulaklarımızla duyduk abi!?
ATV Özel Hat?ın Müdürü, sevgili Müslüm Demirci?yi arıyorum bir kez daha.
Aynı gece de programları var.
Haberi kullanacaklarını söylüyorlar. Sabah mahmurluğu içindeki Müslüm?ün İfadesine bakılırsa, ?küfür? kasetlerde var.
Rica ediyorum. Kaset Flash TV?ye geliyor...
Defalarca izliyorum...
Yok, Yok, Yok...
Var da kullanmadılar mı acaba?
Bu kez Kanal D Canlı Canlı ekibinin bantlarını soruşturuyorum.
İstihbarat Şefi Bilal, ?Tam olarak kayda geçmemiş. Sigara ağızdaki görüntüler dikkatli incelenirse, dudaklar iyi okunursa, Cem Yılmaz?ın küfür ettiği anlaşılıyor? diyor...
Şimdi, çık çıkabilirsen işin içinden...
Salisenin kaçta kaçı kadar ki bir görüntü!
Zamanla kıyasıya bir yarış yine...
Al başa, sar başa, diyerek Cem Yılmaz?ın dudaklarını okumaya çalıyoruz...
Cem?in kameralara yansıyan ve dikkatimizi çeken en önemli ruh hali, ?aşırı sinirli oluşu? sadece...
Program Sorumlusu ve Editörümüz Önder Çorlu ve servisteki diğer arkadaşlarımızla defalarca Cem?in görüntüsünü izledikten sonra, haberi programımızda hiç kullanmamaya karar veriyoruz...
O an aklıma, Necati Akpınar?ın söylediği ?Küfür ettiğimi kanıtlasınlar, Türkiye?yi terk ederim? cümlesi geliyor...
MGD olarak, zamanla yarışarak ve bir kaç kanaldan teyit etmeye aşırı çaba göstererek, meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu belirten açıklamayı yapmıştık...
Ama, görünen tablo o ki, Cem Yılmaz?a, haksızlık etmişiz.
Hem de ?topyekün medya? mensupları, medya kuruluşları olarak...
Çarşamba gecesi, Renkli Dünyalar programının yayınlandığı gün, Cem Yılmaz?ı canlı telefon bağlantısına alıp, Flash TV ekranında, bu perde arkası gelişmeleri de aktararak, MGD adına ?özür dilediğimizi? açıklamak için dört koldan kendisine ulaşmaya çalışıyorum.
Selma Semiz ve Necati Akpınar?ın çabalarına rağmen, sonuçsuz kalıyor bu girişimimiz. Cem Yılmaz, uğradığı haksızlığı göz önünde tutarak kabul etmiyor bu bağlantıyı...
Amacımız rating değildi elbet.
Hem yayıncı, hem sorumlu, hem de önemli bir mesleki kuruluş olan MGD?nin Başkanı sıfatıyla Cem Yılmaz?dan özür dilemek istiyorum...
Yaptığımız ?dört satırlık? açıklama için, saatlerce araştırmamıza rağmen, Cem Yılmaz?a haksızlık ettiğimizi düşünüyorum.
Ve kişi olarak, MGD Başkanı olarak kendisinden özür diliyorum...
Cem Yılmaz, haberin yazılı basına yansıdığı 18 Temmuz günü, yazılı bir açıklama yapsaydı, bizler belki de daha az yanılma payına sahip olacaktık.
Ama, hızla akıp giden hayatın içinde, olmaması gerekenler oluyor.
Cem Yılmaz, kişiliğine yakışmayan bir davranışı yapmadığını söyleyerek, ?ispatlasınlar, yurt dışına gitmeye hazırım? demişti Necati Akpınar aracılığıyla.
Sevgili Cem...
Türk medyası, (haberi kullananlar, yayınlayanlar) Cem Yılmaz?a kocaman bir özür borçlu.
Tıpkı bizim açık yüreklilikle yaptığımız gibi... Cem Yılmaz?ın, yurt dışına gitmesine hiç gerek yok.
Ama rating uğruna, gazeteciliği bu noktalara getirenler, onlara ?saf saf? inanan müdürleri, bir an önce yurt dışına gitse... Bu mesleğin ?içinizdeki sancıları, yanlışları? daha çabuk iyileşir!
Sen yine, bizleri o parlak zeka ürünü olan sözlerinle gülümsetmeye devam et, e mi!
Ama, gerçek ?gazeteci? ile ?gazeteci gibi görünen?ler arasındaki ayırımı da iyi bilmen gerekiyor bu saatten sonra...
Sana her uzatılan mikrofona konuşmaman gerektiğini, hatırlatmaya gerek var mı?