İLK AŞKLAR HER DEM TAZEDİR?
Sen yaz mevsimimdin benim. Denize aşık çocukların kahkahalarını duyduğumda, sen çıkar gelirdin. Beyaz tenin, yeni bir sayfayı açardı hayatıma. Pembe mektuplar, mavi mektuplar, çizgili kağıda yazılı mektuplar ve daha niceleri?
Küçük çocuklar, postacısıydı kalbimizin? Dokunamamanın en mahrem satırlarında sevişirdik seninle.
O zamanlar henüz maske satan dükkanlar yoktu. Kibir, saygınlık, statü, başarı maskeleri sonradan sardı piyasayı. Bizim yüzümüzün kiri vardı bir tek? O da yıkayınca çıkardı. Her şeyi severdim seninle. İşçileri, işsizleri, devrimcileri, orospuları, eşcinselleri, "hayırlı işler" demeden çıkmadığım küçük esnafları? Senin güneşin, benim ruhsal devrimime silah taşırdı? Düzeni, gözlerinin buğusundan güç alarak yıkmayı düşlerdim.
80'lerdeydik. 80 derecelik limon kolonyası gibi komik, ama ferahlatıcı. "Chery chery Lady"mdin benim. "One night in Bangkok" da buluşurduk kimselerden çekinmeden. Gecenin bıçak sırtında yürürdük Bangkok'un arka sokaklarında. Sonra bir şarkı yükselirdi balkonundan; yorgun sesli bir adam "L'Italiano" diye veryansın ederdi. Sözlerini anlamazdım ama, balkonunun altında serenat yapmaya utanırdım, onu duyduktan sonra.
Kulak misafiri oldum seninle şarkılara? Soluğuna uzandım daha iyi duyabilmek için? Sivri uçlu göğüslerin, kıyıda bağlı bir kayık gibi inip kalkardı; hissederdim. Yeniyetme utangaçlığıma kalbimin gümbürtüleri eşlik ederdi.
Çok vapurlar yüzdürdüm senden ayrıyken bira bardağımda? Köpükleri aşarak seni getirmelerini bekledim. O gün bugündür bira bardağımı ufka tutar, deniz yolculuklarını, altın sarısı suyun içine hapsederim. Oysa sen, hiçbir zaman gelen vapurların içinden çıkmazsın.
Kasabayı ne zaman kömür dumanı kaplasa, benim de içimi bir korku kaplardı. Kış demek, senin bu kasabayı terk etmen demekti. Elinde bavulu gördüğümde bir kış daha ölürdüm. Kalbim içinde değil, kapağında sıkışmış giderdi seninle. Sen kalbimi ezilmekten kurtaracak şifreyi bilmezdin.
Hep yaz olsun isterdim. Hep sen gel isterdim. Okul kışın açıldığı için okulu sevmezdim. Türktüm, doğruydum, çalışkandım ama hepsinden önce aşıktım. Boş defterlerim adınla doluydu. Kimyamı bozuyordun, fiziğim zayıflıyordu, matematiğin çift bilinmeyenli denklemlerinde seninle geleceğimi çözmeye çalışıyordum. Pozitif bilimlerle çözemezdim ki bu bilmeceyi. Sadece kendimi avutuyordum. Kendi kulağımı kendim çektim, sana layık olabilmek için. Adam olamadığım için, sana layık da olamadım?
Son gidişin? Ah, o son gidişin ne zamandı bilmiyorum. Gitmiştin işte! Ben seni gitmişken görmüştüm. Görmüştüm, evet! Bir otobüsün film şeridinde izlemiştim gidişini? Trafik kurallarına niye yazmazlar, bir adamı terk eden kadınların şerit değiştirmeyeceğini?
İlk kez makyajını gördüm yüzünde otobüs camının çerçevesi içinde. İşte dedim, görüp görebileceğin son resimdir bu. Kimsecikler bir şey söylemedi emin ol! Kaybedenlerin güçlü duyguları vardır. Hissetim kaybettiğimi?
O gün öğrendim bir başkasına sevdalanmışsın. Ciddiymişsin? Ciddiymiş o da?
Ben de ciddiydim; ama aklımın vapurlarında dumanlar tüterdi. İçim içimi yerdi; yerdi de bitirdi beni. Yanardım adam olamayışıma?
O yüzündeki allık, sen de gördüğüm ilk maskeydi, seni başkasına beğendirecek ilk oyun makyajı. Ve sonra perde? Bu oyunu izlemeye gelemedim. Biletim yoktu; bilet alacak cesaretim yoktu. Oyunu kaybeden her çocuk gibi çok ağladım. Başkalarına sordum. Oyun güzeldi dediler. Çok alkışlanmışsınız. Özellikle "evet" dediğinizde kopmuş kıyamet?
Hayat böyleydi işte. Bunu söyleyebilecek olgunluğa çok sonraları ulaştım. O günlerdeyse çok ağladım.
Yıllar geçti; ben yaz mevsimlerini hala seviyorum. Sıcağın getirdiği pişkinlik değil bu. Kaybeden bir adamın, hala umudunu taze tutarak yeni vapurlarda beklemesi birilerini? Maskesiz, sadece kendi olarak gelecek bir yolcuyu?
Kimbilir, belki hayat matematiğe uymuyordu.
Ama uysa da, uymasa da çok sevdim o günleri?
Yıllar sonra sen aklıma düştüğünde, Sadri Alışık'ın Ofsayt Osman filmindeki "Bu da mı gol değil! Adaletine, insanlığına kurban olayım hakim bey, bu da mı gol değil ?" repliği aklıma gelir.
Çok ofsaytlarım oldu belki ama, sen benim ilk ofsaytımdın.
O gün bugündür de, sağlam bir gol atamadım?.