Ne oldu efendim, saygıdeğer büyüklerim? Yıllarca eve saçma sapan gazeteler doldurdunuz sırf kuponlarıyla ansiklopedi alayım da çocuğum okusun büyüyünce diye... Ona ayırdığınız parayla çocuğunuzu gelişim süreci bitene kadar organik ürünlerle besleyebileceğinizi biliyor muydunuz? Büyük Larousse, Yeni Larousse, Hodri Meydan Larousse vesausse vesausse... Bunların en son partisini geçenlerde bir hurda alıyom demir alıyomcu abinin el arabasında gördüğümde aklıma takıldı bu konu. Annemin peşine takılıp saatlerce beklediğimiz kuyruktan 1 çeki ansiklopedi ile eve dönüyorduk. Evde ansiklopediden bizde ise kültürden geçilmiyordu o yıllarda...

Ya ben! Cağaloğlu'nda çalışıyordum daha onyedi, onyedi, onyediyken. Maaşı alıp Sirkeci'deki Sahibinin Sesi Plak Evi'ne yatırıyordum. Evdeki şifonyerin iki gözü kasetyer hale gelmişti daha önce hiç şifon yememesine rağmen. Üstüste koyuyordum, aralara sıkıştırmaya çalışıyordum almıyordu çekmeceler. Şimdi nerede o kasetler ve nerde o eski kasetçalarlar... 5 milyondu bir adet kaset. Benimse 300 civarında kasedim vardı. Kaset dediğim albüm yanlış anlamayalım. O zamanlar korsana hayır diyorduk! Ne var elimizde? İki-üç Ahmet Kaya, bir-iki tane de Tarkan albümü. Kıl döktüm yollarına ve gül oldum abi... Şimdiyse; sağım solum, önüm arkam korsan. Ara sıra meclis yollarında görüyoruz albüm çıkaranları ya da bir polis baskını sonrasında yerdeki "compact disc"lerden öcünü alırken. Önüm arkam, sağım solum empiüç.

Albüm demişken; son albüm çıktığında 2007'nin nisan ayıydı. Askere yeni gitmiştim. Mardin'e bağlı Kızıltepe'nin Şenyurt beldesinin bir köyüne yakın karakoldaydım. Çok zor olmuştu o albümün kasetini bulmam ve de çok pahalı. 20 günde ulaşmıştı bana; hayatını asker söğüşleyerek geçiren Şeyhmuz sayesinde. Ama "Esmişti Seher Yeli" birkez. "Türlü türlü" yolları deneyerek dinlemeye başlamıştım Yare adlı albümünü Yavuz Bingöl'ün. O güne kadar türlü türlü ki bu başka türlü kasetleri çalmayı kendine görev edinmiş komutanlardan gizli kasetçalarımız; Yavuz Abi'nin albümünü üç-beş kez çaldıktan sonra refüze olmuştu. Artık bize kalan kasetçalmayan kasetçalarımızla gecede onbeş kez Mardin Show Radyo'nun katkılarıyla Mesut'tan "Tu Guli/Sen Gülsün" şarkısını dinlemekti.

Şimdi ise üzerinden iki yıldan fazla zaman geçmiş. 2008 Kurban Bayramı'nda çıkması planlanan Ateş ve Kül adlı 10. Albüm hala çıkmadı. Albüm kapağı tasarımının ve Yavuz Bingöl'ün yeni yaptığı şarkıların eklenmesi sonrasında çıkacakmış albüm. Yavuz Bingöl'ün fanlarının forumunda konuştukları bunlar. Albüm demişken diyerek geldiğim bu nokta da bir kez de yeri gelmişken demek isterim; Yavuz Bingölsever bir grafiker olarak hayal ettiğim şeylerden biri kendisinin bir albüm kapağını tasarlamaktır. Umarım böyle hoş birşeyi yaşarım.

Konumuza dönecek olursak; Bir de şu kolaya verdiğim paraya acıyorum. Neredeyse ilkokul 2 de başladım ben bu illete. Tabi. 1. sınıfta sadece "Elvan Gazoz" içiyorduk. İlkokul demişken (smile) ; 4 üncü sınıfta bir kız vardı. Gül. Aşık olmuştum. 5 inci sınıfta sınıfın fırlamalarından Yıldıray bunu gidip kıza söyleyince; kız da mezuniyet günü peşimden koşturup durmuştu. Ben ise okulun kömürlüğüne saklanmıştım. Mahçupyan... Yoo, hayır bunu pişmanlıklarımın, pişmanlıkların arasına eklemiyorum; Bu "demişken" konu başlığında irdelenecek bir konuydu. Konu demişken...

Sözlerimi burada bitirirken "NE İÇİRDİNİZ LAN BANA 1" başlıklı yazının 2 incisini bende sizin gibi bekliyorum. Sevgiler.

Not 1: Büyük Beşiktaş'ımın Şampiyonluğu Kutlu Olsun! (Daha birgün var ama bu internet böyle bir mecra işte, olmazsa pazar günü editleriz olur biter. Söz uçar, internette öyle!)

Not 2: Son dönemlerde takip ettiğim Habertürk gazetesini şu andaki kampanyası ("Planet Earth" Dvd Seti) nedeniyle tebrik ediyorum, kuponları biriktirmeye devam. Başlamayanlar çocuklarına kuponla ansiklopedi seti alırlar artık. (Kendi içinde çelişki 1: Yıllar önceki ansiklopedi furyasını eleştiren ben, şimdi dvd formatlı belgeseli savundum! Olmadı) Neyse HT güzel gazete efendim bir de herkese çemkiren XL yazarlara sahip olmasa... (Kendi içinde çelişki 2: Bende ona mı çemkirmiş oldum şimdi? Yoo, sanmıyorum. Ben bu satırların yazarı olarak değil o kuponların (gazetenin) bir okuyucusu olarak yazdım bunları.)

Yazı ile ilgili diğer fotoğraflar